İflas Yolları

 

1.   İFLAS YOLLARI

İİK m. 154 – İflas takiplerinde yetkili merci

 

MADDE 154- İflas yoliyle takipte yetkili merci, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu mahaldeki icra dairesidir.

Merkezleri yurt dışında bulunan ticari işletmeler hakkında yetkili merci, Türkiye’deki şubenin, birden ziyade şubenin bulunması halinde merkez şubenin bulunduğu yerdeki icra dairesidir.

Borçlu ile alacaklı yetkili icra dairesini yazılı anlaşma ile tayin etmişlerse, o yerin icra dairesi dahi iflas takibi için yetkili sayılır. Şu kadar ki, iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır.



İİK m. 155 – II. İflâs Yolile Adi Takip

Ödeme emri ve münderecatı

 

MADDE 155- Borçlu iflas yolile takibe tâbi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tâbi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilâve olunur.

 

İİK m. 156 – İflas talebi ve müddeti

 

MADDE 156- Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir.

Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının rabtedilmesi lâzımdır.

Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takib durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir.

İflâs istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer.

 

İİK m. 157 – Talebin geri alınması ve yenilenmesi

 

MADDE 157- İflâs talebini geri alan alacaklı bir ay geçmedikçe bu talebini yeniliyemez.

 

İİK m. 158 – Yargılama usulü

 

MADDE 158- Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahele veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.

Mahkeme, icra dosyasını celbeder ve basit yargılama usulüne göre duruşma yaparak, gerek iflas talebini gerek itiraz ve defileri umumi hükümler dairesinde tetkik ve intac eder. Şu kadar ki, borçlu takibe karşı usulü dairesinde itiraz etmemiş veya itiraz ve defileri varit görülmemişse mahkeme yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, dava vicahda devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emreder. Borçlu imtina ederse ilk oturumda iflasına karar verilir.

 

İİK m. 159 – Muhafaza tedbirleri

 

MADDE 159- İflâs talebi halinde mahkeme, ilk önce alacaklıların menfaati için zaruri gördüğü bütün muhafaza tedbirlerini emredebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemişse, alacaklının talebi üzerine, mahkeme mutlaka bu tedbirlere karar vermeye mecburdur. Bu emirler iflâs dairesince yerine getirilir.

Mahkeme, defter tutmadan gayrı bir muhafaza tedbiri istiyen alacaklıdan, ileride haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğruyabilecekleri zararları karşılamak üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı bir teminat alınmasını istiyebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş veya alacak bir ilâma bağlı ise teminat aranmaz. Devlet ve adlî yardıma nail kimseler de teminat göstermek mecburiyetinde değillerdir.

Bu maddeye göre alınan muhafaza tedbirleri borçlu aleyhindeki icra takiplerine tesir etmez.

 

İİK m. 160 – Masrafların peşin verilmesi

 

MADDE 160- İflâs istiyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur.

 

Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister.

 

İİK m. 161 – Defter Tutulması

1 - Usulü

 

MADDE 161- İflâs talebinde bulunan alacaklı isterse, mahkeme borçluya ait malların bir defterinin tutulmasına karar verebilir. Bu defter iflâs dairesi tarafından tutulur.

Borçlunun mallarını göstermemesi ve kilitli yerlerini açmaması gibi hallerde 80 ve 81 inci maddeler hükmü tatbik olunur.

 

İİK m. 162 – 2 – Neticeleri

 

MADDE 162- Borçlunun ve ailesinin idareleri için iflas memurunun bıraktığı mallar müstesna olmak üzere borçlu, defteri yapılmış olan malları aynen veya istenildiği zamanki kıymetiyle vermeye mecburdur.

 

İİK m. 163 – 3- Devam müddeti

 

MADDE 163- Takipte bulunan bütün alacaklılar razı olurlarsa yapılan defter iflâs memuru tarafından iptal olunur.

Defterin hükmü mahkemece temdit edilmemişse yapıldığı tarihten dört ay sonra kendiliğinden ortadan kalkar.

 

İİK m. 164 – Kanun yollarına başvurma

 

MADDE 164- Ticaret mahkemesince verilen nihaî kararlar, 160 ıncı maddenin son fıkrasına göre alınan masraftan karşılanmak suretiyle mahkemece re'sen taraflara tebliğ olunur.

Bu kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı da tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.

 

İflâs kararına karşı kanun yoluna başvurulması, iflâsın ilânına ve masanın teşkiline mâni değildir. Yalnız ikinci alacaklılar toplantısı, iflâs kararı kesinleşmedikçe yapılamaz.

Bölge adliye mahkemesince iflâs kararı kaldırılırsa, borçlunun malları üzerindeki tedbirler devam eder. Şu kadar ki, ticaret mahkemesi davanın seyrine göre bu tedbirleri değiştirmeye veya kaldırmaya yetkilidir.

 

İİK m. 165 – İflâs tarihi

 

MADDE 165- İflâs hükümle açılır ve bu hükümde açılma anı gösterilir.

İflasa karar verilmesinden sonra iflas davasından feragat geçersizdir.

 

İİK m. 166 – İflas kararının tebliği ve ilânı

 

MADDE 166- İflâs kararı, iflâs dairesine bildirilir.

Daire, kararı kendiliğinden ve derhal tapuya, ticaret sicil memurluğuna, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelenlere bildirir. Daire, ayrıca kararı, karar tarihinde, tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biri ile birlikte iflas edenin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki bir gazetede ve Ticaret Sicili Gazetesinde ilan eder. Tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetenin yayınlandığı yer aynı zamanda muamele merkezi ise mahalli gazetede ilan yapılmaz.

İflasın kapandığı veya kaldırıldığı da aynı suretle bildirilir ve ilân olunur.

 

İİK m. 171 – Ödeme emri

 

MADDE 171- İcra memuru, senedin kambiyo senedi olduğunu ve vâdesinin geldiğini görürse borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir.

Ödeme emrine şunlar yazılır:

1.      Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, takip talebine yazılması lazım gelen kayıtlar,İflasın kapandığı veya kaldırıldığı da aynı suretle bildirilir ve ilân olunur.

2.      Borcun ve takip masraflarının beş gün içinde ödeme emrinde yazılı olan icra dairesine ait banka hesabına ödenmesi ihtarı,

3.      Kambiyo senedine ve borca dair her türlü itiraz ve şikâyetlerini sebepleriyle birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile beş gün içinde icra dairesine bildirmesi ihtarı,

4.      Beş gün içinde borç ödenmediği, itiraz ve şikâyet edilmediği takdirde, alacaklının ticaret mahkemesinden borçlunun iflasını talep edebileceği ihtarı.

60 ıncı maddenin son iki fıkrası burada da tatbik olunur.

 

İİK m. 172 – İtiraz veya şikâyet

 

MADDE 172- Ödeme emrine itiraz veya şikâyet etmek istiyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikâyetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.

 

İİK m. 173 – İFLAS DAVASI

a) İtiraz veya şikâyet olunmaması

 

MADDE 173- Borçlu beş gün içinde borcu ödemez, itiraz veya şikâyette de bulunmazsa, alacaklı, bu durumu tevsik eden ödeme emri nüshası ile ticaret mahkemesinden borçlunun iflasına karar verilmesini istiyebilir.

İflas takibi kesinleştiğinde 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahale veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hâl bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.

Mahkeme, takip dosyasını getirtir ve basit yargılama usulü ile yapacağı inceleme sonunda borcun ödenmediğini, itiraz ve şikâyette de bulunulmadığını tesbit ederse yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcun ifa veya o miktar meblâğın mahkeme veznesine depo edilmesini 158 inci madde uyarınca emreder. Bu emir yerine getirilmezse borçlunun iflasına karar verilir. Şu kadar ki, borçlu ödeme emrinde yazılı müddetin geçmesinden sonra borcu ödediğine dair resmî bir belge ibraz ederse iflas yolu ile takip talebi ve iflas davası düşer.

Borçlu, ticaret mahkemesine 65 inci maddeye göre gecikmiş itirazda bulunabilir. Mahkeme mazereti yerinde görürse iflas davasını 174 üncü madde uyarınca karara bağlar.

 

İİK m. 174 – b) İtiraz veya şikâyet olunması

 

MADDE 174- Alacaklı, borçlunun itiraz ve şikâyetinin kaldırılmasını ve iflasına karar verilmesini ticaret mahkemesinden istiyebilir. Mahkeme 158 inci madde uyarınca iflas davasını karara bağlar.

 

İİK m. 175 – c) İstirdat davası

 

MADDE 175- İflas takibine itiraz etmemesi yüzünden borçlu olmadığı bir parayı ödiyen kimse 72 nci madde uyarınca geri almak hakkını haizdir.

 

İİK m. 176 – d) Uygulanacak hükümler

 

MADDE 176- 156 ncı maddenin son fıkrası ile 157 ilâ 166 ncı madde hükümleri burada da uygulanır.

 

İİK m. 176/a – C) MÜŞTEREK HÜKÜMLER

Alacaklı ve borçluya verilecek belgeler

 

MADDE 176/a- İcra dairesi 60 ve 64 üncü maddeler gereğince alacaklıya ödeme emrinin bir nüshasını verir.

Borçluya, itiraz eylediğine dair bedava ve pulsuz bir belge verilir.

 

İİK m. 176/b – Birden fazla borçlu bulunması

 

MADDE 176/b- Bir çek, poliçe veya emre muharrer senedin takip edilen borçlusu birden ziyade olup da hepsi iflasa tabi şahıslardan ise, alacaklının bunlar hakkında aynı talepte (Haciz veya iflas) bulunması lâzımdır. Bu halde, borçlu tarafından itiraz vukuunda talebin mahiyetine göre 169, 169 a ve 170 inci veya 174 üncü maddeler hükümleri uygulanır.

Bir senetle takip edilen borçlular içinde iflasa tabi olmıyan bir şahıs bulunup da alacaklı iflasa tabi olanlar aleyhine iflas, tabi olmıyanlar aleyhine haciz yoluna gitmek isterse, bu yollara mahsus ayrı iki takip talebinde bulunmaya mecburdur. Bu halde takip taleplerinden birine kambiyo senedinin icra memuru tarafından tasdik edilmiş bir sureti eklenir. İcra memuru, senedin bu suretine, senedin aslının kendisinde bulunduğunu yazar.

 

İİK m. 177 – IV. Doğrudan Doğruya İflâs Halleri

Evvelce Takibe Hacet Kalmaksızın İflâs

 

MADDE 177- Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflâsa tâbi borçlunun iflâsını istiyebilir:

1- Borçlunun malûm yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadile kaçar, alacaklıların haklarını ihlâl eden hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yolile yapılan takip sırasında mallarını saklarsa;

2- Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa;

3- 308 inci maddedeki hal varsa;

4- İlâma müstenit alacak icra emrile istenildiği halde ödenmemişse Türkiye'de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağrılır.

Bu Kanunun 178 inci maddesinin ikinci fıkrası burada da uygulanır.

 

İİK m. 178 – B - Borçlunun müracaatile

 

MADDE 178- İflasa tabi bir borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden iflasını isteyebilir. Borçlu, bu halde bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanını iflas talebine eklemek zorundadır. Bu belge mahkemeye ibraz edilmedikçe iflasa karar verilemez.

İflas talebi 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. Alacaklılar iflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde davaya müdahale veya itiraz ederek, borçlunun iflas talebini, hakkındaki takipleri ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için yaptığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.

İflasa tabi bir borçlu aleyhine alacaklılardan birinin haciz yolu ile takibi neticesinde yapılan haciz borçlunun yarı mevcudunun elinden çıkmasına sebep olup da kalanı muaccel ve vâdesi bir sene içinde hülûl edecek diğer borçlarını ödemeye yetişmiyorsa borçlu derhal aczini bildirerek iflasını istemeye mecburdur.

 

İİK m. 179 – Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflâsı

 

MADDE 179- Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir. Türk Ticaret Kanununun 377 nci ve 634 üncü maddeleri ile 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 63 üncü maddesi hükmü saklıdır.

 

İİK m. 180 – Reddolunan miraslar

 

MADDE 180- Reddolunan mirasların tasfiyesi sekizinci bap hükümlerine göre ait olduğu mahkemece yapılır. Terekenin resmen tasfiyesine dair kanunu medenî hükümleri mahfuzdur.

 

İİK m. 181 – Usul

 

MADDE 181- 159, 160, 164, 165 ve 166 ncı maddeler bu fasıl hükmüne göre vukua gelen iflâslara da tatbik olunur.

 

 

İİK m. 183 – Reddolunmuş bir miras tasfiyesinin durdurulması

 

MADDE 183- Bir tereke 180 inci madde mucibince tasfiye halinde bulunur ve tasfiyenin kapanmasından evvel mirasçılardan biri gelerek mirası kabul eylediğini bildirirse borçların ödenmesi için mirasçının teminat göstermesi mukabilinde mahkeme tasfiyeyi durdurur.


 

2.1. Takipli İflas

 

Tacirlerin borçlarının ticari olması asıldır, TTK m. 19

İflas yoluna başvurabilmek için alacağın para veya teminat alacağı olması gerekir, m. 42

Genel iflas yolu, m. 155-166 ve kambiyo senetlerine özgü iflas yolu, m. 167, m. 171-176.

Para borcunun muaccel olması ve borçlu tarafından ödenmemiş olması gerekir.

İflasta da önce rehne müracaat kuralı geçerlidir. Alacak, kambiyo senedine dayanıyorsa, bu mecburiyet yoktur.

Takipli iflas, iflas takibine dair taleple başlar. Bunun üzerine iflas ödeme emri gönderilir. UYAP üzerinden de iflasa dair işlemler yapılabilir.

 

 

2.2. Genel İflas Yoluyla Takip

 

Alacaklının borçludan para alacağının olması ve borçlunun muaccel borcunu ödememiş olması yeterlidir.

 

 Haciz yoluyla takip yoluna da başvurabilir, ancak rehinle temin edilmiş alacak ise önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe müracaat zorunluluğu bulunmaktadır. Alacağın rehin ya da ipotek limitinden fazla olan kısmı için iflas yoluyla takip yapmak mümkündür.

 

Alacaklının yetkili icra dairesine başvurarak iflas talep etmesi ile bu süreç başlar.

 

Borçluya iflas ödeme emri gönderilir. 7 gün içinde borcunu öderse takip son bulur. Borcunu ödemezse alacaklı, yetkili ticaret mahkemesinden iflas davası açmak suretiyle iflasa verilmesini ister.

 

Yetkili icra dairesi tüzel kişiler bakımından muamele merkezinin tespiti kolaydır. Gerçek kişi tacirler bakımından ise, ticaret siciline tescil ettirmiş olduğu işletme merkezinin bulunduğu yer, tacirin muamele merkezi için karinedir.

 

Tacir sıfatı bulunmayan kolektif ve komandit şirket ortakları için ortakların yerleşim yeri icra dairesi yetkilidir.

 

Burada sözü edilen borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesinin yetkisi kamu düzeninden değildir, yetki sözleşmesi yapılabilir.

 

Borçlunun yaptığı her türlü itiraz, asliye ticaret mahkemesinden bunun talep edilmesi gereklidir.

 

ATM, önce yetki itirazını inceler. Yetki itirazını yerinde bulursa, iflas davasının esası hakkında incelemeye girişmeden önce davayı icra dairesinin yetkisizliğinden dolayı reddeder.  Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Alacaklı, bu ret kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde yetkili icra dairesine başvurarak borçluya yeni bir iflas ödeme emri gönderir. Aksi halde, alacaklının yapmış olduğu iflas takibi yapılmamış sayılır.

 

Alacaklı, m. 58’e göre takip talebi doldurur. M. 8/a gereğince UYAP üzerinden de gönderilebilir.

 

Özellikle iflas yoluyla başvurulduğu belirtilmelidir. Aksi takdirde şikayet üzerine ödeme emri iptal edilir.

 

İflas ödeme emrinde neler yer alacağı, m. 155’te belirtilmiştir, Yön. m. 33

 

7 gün içinde ödeme emrine itiraz etmezse takip kesinleşir. İtiraz, dilekçe ile olur. İtiraz üzerine takip durur. Genel haciz yolundaki itiraz sebeplerine göre itiraz edilebilir. İİK m. 16’dan dolayı ödeme emrinin düzenlenmesi ya da tebliğinde aykırılık varsa şikayet yoluna da başvurulabilir.

 

İflasa tabi kişilerden değilse bunu da itiraz sebebi olarak ileri sürmelidir. Borca veya imzaya itiraz olarak ayrıma tutmaya gerek yoktur.

 

Gecikmiş itiraza ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bazı görüşlere göre m. 173 f. 4 burada da uygulanacaktır.

 

Borçlu, borcu harç ve giderleri ile öderse takip son bulur.

 

Takibin kesinleşmesine rağmen borç ödenmezse alacaklı iflas davası açabilir, m. 156.

 

İtirazın bertaraf olunabilmesi için borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ATM’de iflas davası açılması gerekir. Bu mahkemenin yetkisi, kamu düzenindendir.

 

Alacaklı bu davayı, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açmalıdır, m. 156 f. 4

 

Borçlu ödeme emrine itiraz etmezse, alacaklı ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıl içinde ticaret mahkemesine başvurarak borçlunun iflasına karar verilmesini istemelidir.

 

Bu halde, takip 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmemiş olduğundan kesinleşmiştir, alacaklıya verilecek ödeme emri nüshası üzerine ödeme emrine itiraz edilmediği şerhi düşülür. Alacaklı, ATM’ye başvururken bu meşruhatlı ödeme emri nüshasını da ekler. İflas talebini inceleyen mahkeme, alacaklının talebi üzerine muhafaza tedbirlerine karar vermek zorundadır.

 

Borçlu iflas ödeme emrine itiraz etmemiş ve borcunu da ödememiş ise ATM, alacaklının gerçekten alacaklı olup olmadığını incelemez.

 

Takibin kesinleştiğinin ve borçlunun borcunu ödemediğinin anlaşılması üzerine mahkeme incelemesini tamamlayarak iflas talebini ilan eder, m. 158. Bu ilandan itibaren 15 gün içinde diğer alacaklılarca müdahale ve itirazda bulunulmuşsa ilk duruşmada dinlenir, müdahale ve itirazda bulunan yoksa iflas davasında şekli bir inceleme yapılır, depo kararı verilir.

 

Borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi halinde alacaklı, itirazı bertaraf etmek isterse ATM’ye başvurmalıdır, m. 156.

 

İflas davasının borçluya ödeme emri tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir, m. 156 f. 4.  Bu davayı açarken gider avansı, HMK m. 120, açılması gerekir.

 

İflas kararı verilinceye kadar davacı alacaklı, iflas davasını geri alabilir. Ancak bu durumda borçlunun rızası gereklidir. İflasa karar verildikten sonra ise davalının rızası olsa bile davanın geri alınabilmesi mümkün değildir. Alacaklı davasını geri almışsa, 1 ay geçmedikçe davasını yeniden açamayacaktır, yani talebini yenileyemeyecektir, m. 157.

 

Davacı alacaklı, iflas kararı verilinceye kadar davadan feragat edebilir. İflasa karar verildikten sonra iflas davasından feragat edilemez.

 

İflas davasının açıldığı ATM, gerekli muhafaza tedbirlerine karar verebilir, m. 159.

 

İflas davası basit yargılama usulünde duruşmalı olarak görülür, m. 158.

 

İflas davasında, borçlu itiraz etmişse alacaklı alacağını ispat bakımından İİK m. 68’de sayılan belgelerle bağlı değildir, HMK 200 ve 201. Maddelerinde belirtilen kurallar ve istisnaları dahilinde alacağını ispat edebilir. Burada geçici kaldırmaya yer yoktur.

 

Borçlunun itirazının kaldırılması ile iflas takibi kesinleşir ve bu durum, m. 166’ya göre ilan edilir. Diğer alacaklılar, 15 gün içinde davaya müdahale ve itiraz ederek iflası gerektiren bir durum olmadığını ileri sürüp mahkemeden iflas davasının reddedilmesini isteyebilir. Zira, iflas kararının verilmesi ile daha önce alacaklılar tarafından başlatılmış olan haciz yoluyla takipler durur, m. 193 f.1. ve duran bu takipler iflas kararının kesinleşmesi ile düşer, m. 193 f. 2.

 

Diğer alacaklılar itiraz etmez veya itirazlar yerinde görülmezse ATM, depo kararı verilir. Bu karar ile mahkeme, borçluya 7 gün içinde borcunu faiz ve giderleriyle birlikte ödemesini veya mahkeme veznesine depo etmesini, aksi takdirde ilk oturumda iflasına karar verileceğini ihtar eder, m. 158.

 

Bu ihtar üzerine borçlu 7 gün içinde söz konusu meblağı öderse veya depo ederse iflas davası reddedilir. Gereği yapılmazsa, mahkeme ilk oturumda borçlunun iflasına karar verir.

 

İflas kararı verilebilmesi için iflas isteyen alacaklının 1. Alacaklılar toplantısına kadarki dönemki için gerekli olan giderleri ve iflas kararına karşı başvurulabilecek kanun yolları için gerekli tüm tebliğ giderlerini avans olarak mahkeme veznesine yatırması gerekir, m. 160. Her nasılsa ödenmemişse, iflas idaresinin m. 166 greğince kendiliğinden ve derhal yapmak zorunda olduğu bildirimler ve ilanlar için Adalet Bakanlığı’ndan ödenek istenmesi ve gönderilecek ödenekle bu işlemlerin tamamlanması gerekir.

 

Depo kararına ilişkin bildirim, dava vicahta devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde tebliğ edilir. 6099 sayılı Kanun gereğince A.Ş., Ltd, ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere e-posta ile tebligat zorunluluğu getirilmiştir.

 

Borçlu, borcunu faiz ve giderleri ile birlikte 7 günlük depo süresi içerisinde bizzat alacaklıya ödeyebilir.

 

Kararı veren ATM’ye depo edebilir. Bu vezneye depo ettiği parayı teminat göstererek BAM’dan icranın geri bırakılması kararı alabilir.

 

Alacaklıya ödeme veya depo edilirse iflas davasının reddine karar verilir.

 

Muhafaza tedbirlerine karar verilebilmesi için mutlaka alacaklının talepte bulunmuş olması gerekmez, mahkeme kendiliğinden de alacaklının menfaatlerinin korunması bakımından gerekli gördüğü muhafaza tedbirlerinin alınmasına karar verebilir.

 

Borçlunun mallarının defterinin tutulması

 

Alacaklı isterse veya mahkeme zorunlu görürse, mahkeme borçlunun mallarının defterinin tutulmasına karar verebilir. Defter, iflas idaresince tutulur, m. 161. Borçlunun mallarını göstermemesi, kilitli yerlerini açmaması halinde hacze ilişkin m. 80 ve 81 uygulanır.

 

Defter tutma dışında muhafaza tedbirleri

 

Borçlunun depo ve mağazalarının mühürlenmesi, taşınırların yediemine teslim edilmesi, tapuya taşınmazlar için devir yasağı şerhi konulması gibi diğer muhafaza tedbirlerine de karar verilebilir.

 

Muhafaza tedbirlerinin özellikleri

 

Somut olayın özellikleri dikkate alınarak, alacaklıların menfaatlerinin korunmasının gerektirdiği muhafaza tedbirlerinin neler olduğunu mahkeme takdir eder.

 

Alacaklının, defter tutulması dışındaki diğer muhafaza tedbirlerinden birini talep etmesi durumunda mahkeme, HMK m. 87 maddesinde öngörülen türde bir teminat istemesi mümkündür.

 

İflas talebiyle ATM’ye başvuran adli yardımdan yararlanan bir kimse veya Devlet ise teminat aranmaz, m. 159.

 

Mahkeme, iflas davasının seyrine göre muhafaza tedbirlerini değiştirmeye veya kaldırmaya yetkilidir.

 

Davanın reddi kararı üzerine defter tutma dışında kalan muhafaza tedbirleri kendiliğinden kalkar.

 

Defter tutma şeklindeki muhafaza tedbiri ise, m. 163 f. 1 gereğince takipte bulunan bütün alacaklılar razı olursa, iflas müdürü tarafından defter iptal olunarak sona erdirilir. Defterin hükmü, mahkemece uzatılmamışsa yapıldığı tarihten itibaren 4 ay sonra kendiliğinden sona erer, m. 163.

 

7 gün içinde depo kararını yerine getirmeyen borçlu hakkında izleyen ilk oturumda iflas kararı verir, m. 158

 

İflas kararının verildiği an borçlu müflis sıfatını alır. İflas açıldığı anda haczi kabil tüm mal ve haklar nerede ve kimin elinde olursa olsun bir masa oluşturur, m. 184.

 

İflas kararının hukuksal sonuç doğurması için tebliğ olunması ya da kesinleşmesi gerekmez.

 

İflas kararı veren ATM, kararını derhal yargı çevresi içindeki iflas dairesine gönderir, m. 166. İflas dairesi, iflas kararını ilan eder ve gerekli yerlere bildirir. 

 

İflas kararına karşı istinaf ve temyiz yoluna başvurabilir. Kanun yoluna başvurulması, iflasın hukuki sonuçlarını etkilemez. İflas ilanına, m. 166 ve iflas masasının teşkiline, m. 208 vd. engel değildir.

 

 

 

 

2.3. Kambiyo Senedine Dayanan İflas Yoluyla Takip

 

Rehin ile güvence altına alınmış olsa bile doğrudan kambiyo senedine özgü iflas yoluyla takip yapmak mümkündür, m. 167

Kambiyo senedine dayanan takip yapılarak iflası istenebileceği gibi genel iflas yoluyla takipte bulunarak da iflası istenebilir.

Kambiyo senedi zamanaşımına uğramış ise, daha uzun zamanaşımı süresinin söz konusu olduğu genel haciz yoluyla veya borçlu iflasa tabi ise genel iflas yoluyla takibe girişebilir.

Takibe konu senedin cinsi, tarih ve numarası yazılarak takip talebine eklenir ve icra dairesine verilir.

İcra müdür, senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse borçluya senet suretiyle birlikte bir ödeme emri gönderir. UYAP üzerinden de yapılabilir.

Kambiyo senedi olmadığından bahisle ödeme emri düzenlemekten kaçınılırsa alacaklı, İİK m. 16 f. 2 gereğince süresiz şikayet hakkına başvurabilir.

Ödeme emrinde yer alacak kayıtlar 171. Maddede belirtilmiştir.

Alacaklıya verilen ödeme emri nüshası hiçbir resim ve harca tabi değildir.

Alacaklıya verilen nüsha ile borçluya verilen nüsha farklı ise borçludaki nüsha geçerli sayılır, m. 171 f. 3 ile m. 60 f. 2

Şikayet ile itiraz aynı usule tabi tutulmuştur.

Şikayet nedenleri bakımından 5 günlük süre getirilmiştir.

İtiraz ve şikayet dilekçeleri icra dairesine verilecektir.

Borçlu, ödeme emrine itirazda sebep göstermek zorunda değildir. Borçlu, mahkemede daha önce ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği sebeplerle de bağlı değildir.

Kambiyo senedinin icra dairesine tevdi edilmediği, senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı veya vadesinin gelmediğini, şikayet yoluyla ileri sürer. Bu şikayetin süresi de ödeme emrinin tebellüğ etmesinden itibaren 5 gündür.

Şikayet ve itiraza ilişkin dilekçelerin nüshaları derhal alacaklıya tebliğ edilir.

Her ikisinin de düzenlemeleri kambiyo senedine ve borça ilişkin olmayan borçlu ve alacaklı şikayet hallerinde kullanmak mümkün değildir, şikayet hakkındaki genel hükümler uygulanır.

 

 

2.4. İflas Davası

 

Borçlu, 5 gün içinde itiraz etmemiş ve şikayette bulunmamışsa, takip kesinleşir. Alacaklı, ödeme emri nüshası ile birlikte ATM’de iflas davası açar ve borçlunun iflasına karar verilmesini ister, m. 173.

Şekli bir inceleme yapar. İnceleme ve karar, genel iflas yolundaki gibidir, m. 173. Kanun yolu süreleri adli tatilde de işler.

Dava basit yargılama usulü ile görülür. 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmalıdır.

Alacaklının iflas talebi m. 166 f. 2 şekilde ilan edilir, ilandan itibaren 15 gün içerisinde diğer alacaklıların iflas davasına müdahale edebilmesi imkanı tanınır, depo kararı verilir. Depo kararı yerine getirilmezse borçlunun iflasına karar verilir.

Borçlu ödeme emrinde yazılı müddetin geçmesinden sonra borcu ödediğine dair resmi belge ibraz ederse iflas yoluyla takip talebi ve iflas davası düşer, m. 173.

Kambiyo senedine iflas takibinde borçlunun gecikmiş itirazda bulunma imkanı vardır. Borçlu kusuru olmaksızın 5 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edememiş, takip kesinleşmiş ve alacaklı ticaret mahkemesinde iflas davası açmışsa, borçlu gecikmiş itirazda bulunabilir. Ticaret mahkemesi, borçlunun itirazını haklı bulursa, alacaklı borçlunun itirazının kaldırılıp iflasına karar verilmesini mahkemeden ister. İflas davası, m. 158’e göre karara bağlanır.

Borçlu takibine itiraz etmediğinden borçlu olmadığı parayı ödemek zorunda kalan kimse 72. Madde çerçevesinde istirdat davası açarak geri almak hakkına sahiptir.

İtiraz ve şikayette bulunulmuşsa, alacaklı tarafından mahkemeden itiraz ve şikayetin kaldırılması borçlu hakkında iflas kararı verilmesi talep edilir.

İtiraz veya şikayet haklı bulunmazsa iflas yoluyla takip kesinleşmiş olur. Kesinleşme üzerine ATM, iflas talebini m. 166 f. 2’ye göre ilan eder.

İlan üzerinde diğer alacaklılar 15 gün içinde davaya müdahale ve itiraz ederk iflası gerektiren bir durum olup olmadığını ileri sürüp mahkemeden iflas davasını reddetmesini isteyebilirler.

Davaya müdahil olarak katılınmaz ya da itirazları yerinde görülmezse ticaret mahkemesi depo kararı verecektir.

Bu karar ile mahkeme, borçluya 7 gün içinde borcunu faiz ve giderleriyle birlikte ödemesini veya mahkeme veznesine depo etmesini; aksi takdirde ilk oturumda iflasına karar verileceğini ihtar eder, m. 173 f.3, m. 158 f. 2

Bu ihtar üzerine borçlu 7 gün içinde söz konusu meblağı öder veya depo eder, bu halde iflas davası reddedilir.

Borçlu, depo kararının gereğini yerine getirmezse mahkeme ilk oturumda borçlunun iflasına karar verir.

 

 

2.5. Takipsiz (Doğrudan) İflas

 

Alacaklı belirli sebeplerin varlığı halinde doğrudan ATM’ye başvurarak borçlusunun iflasını isteyebilir. Bu iflas yolunda borçlu da ATM’ye başvurarak kendi iflasını isteyebilir. Hatta bazı hallerde kendi iflasını istemek zorundadır.

2.5.1. Alacaklının Talebi ile Doğrudan İflas, m. 177

2.5.1.1. Borçlunun Yerleşim Yerinin Belli Olması

Sözü edilen gerçek kişilerdir. Sadece yurt içi değil, yurtdışında da yerleşim yerinin tespit edilememiş olması gereklidir. Alacaklı bu hususu, ATM’de yaklaşık ispat derecesinde ispatlamalıdır.

2.5.1.2. Borçlunun Taahhütlerinden Kurtulmak Amacıyla Kaçması

2.5.1.3. Borçlunun Alacaklının Haklarını İhlal Eden Hileli Muamelerde Bulunması ve Bunlara Kalkışması

Bu eylemlerin ceza hukuku bakımından suç teşkil etmesi gerekmez, ceza davası açılması da şart değildir.

Bu eylemlere teşebbüs edilmesi dahi yeterlidir.

2.5.1.4. Borçlunun Haciz Yoluyla Takip Sırasında Mallarını Saklaması

Borçlu mal beyanında bulunması gerekmesine rağmen bulunmaz veya eksik bulunursa bu şart gerçekleşmiş sayılır.

Borçlu tüm malları beyan etmemekle beraber, takip konusu alacağı karşılamaya yetmekteyse iflas sebebi gerçekleşmiş sayılmaz.

Borçlu haciz yapıldığı sırada bazı mallarını icra müdüründen saklarsa da şart gerçekleşmiş sayılır.

2.5.1.5. Borçlunun Ödemelerini Tatil Etmiş Olması

Ödemelerin tatili, belirgin hale gelmiş ödeme güçlüğü içine düşmüş olma haline dayanan, borçlu tarafından açık veya zımni olarak ortaya konmuş bulunan, genel ve devamlı nitelikteki muaccel borçları ödeyememe durumudur.

Ödemelerin tatilinden söz edilebilmesi için genellik ve süreklilik unsurlarının bulunması gerekmektedir. Her somut olayda, iflas davasına bakan mahkemenin borçlunun bağlantılarını, iş hacmini, tüm borçlarına oranla önemli bir kısmının mı ödemelerinin yapılamadığını dikkate alarak değerlendirmesi gereklidir.

Ödemelerin tatilinden söz edebilmek için borçlunun muaccel para borçlarını ödeyemez durumda olması gerekir. Diğer yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ödemelerin tatili anlamına gelmez.

2.5.1.6. Teklif Edilen Konkordatonun Tasdik Edilmemesi veya Konkordato Mühletinin Kaldırılması ya da Konkordatonun Tamamen Feshi

Teklif edilen konkordatonun tasdik edilmemesi veya konkordato mühletinin kaldırılması hallerinde borçlu iflasa tabi şahıslardan ise mahkeme re’sen borçlunun iflasına karar verebilir, alacaklılardan birinin talebi üzerine de ATM, borçlunun derhal iflasına karar verebilir. Tasdik edilmiş konkordatonun kötü niyetle sakatlanmış olması nedeniyle mahkemece feshedilmesi hali doğrudan iflas sebebi olarak karşımıza çıkar.

2.5.1.7. Uzlaşma Yoluyla yeniden yapılandırmanın feshi, m. 309/s ve Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırma Projesinin İhlali, m. 309/t

Yeniden yapılandırmanın tamamen feshine karar verilir ve bu karar kesinleşirse, 388. Maddede öngörülen usulle bu husus ilan edilir. İlandan itibaren 10 gün içinde projeden etkilenen alacaklılar tasdik kararını vermiş olan mahkemeden borçlunun derhal iflasına karar verilmesini isteyebilir, m. 309/s.

Ayrıca 309/t uyarınca mahkeme borçlunun yükümlülüklerini kısmen veya tamamen yerine getirmediğini, projenin uygulanmayıp tadilinin söz konusu olmadığını veya finansman alacaklısının alacağını tamamen veya kısmen elde edemediğini tespit edince derhal borçlunun iflasına hükmeder.

2.5.1.8. İlama dayanan alacağın icra emriyle istendiği halde ödenmemiş olması

Doğrudan iflası sadece daha önceden takip yapmış alacaklı isteyebilir.

Para veya teminat alacağına ilişkin ilam, takip yapıldığı halde ödenmemiş olması gerekir.

İlamdaki hükmün kesinleşmiş olması şart değildir.

Ancak borçlu, İİK m. 362ya dayanarak icra dairesinden mehil alıp BAM veya Yargıtay’dan icranın durdurulması hakkında karar getirmek suretiyle iflas davasını erteletebilir.  Bu halde, Ticaret mahkemesi hükmün kesinleşmesine kadar iflas davasını erteleyerek bunu iflas davası için bekletici sorun yapar.

İcranın durdurulmasına dair karar alınmamışsa, ATM iflas davasına bakmaya devam eder.

Kanun yolu sonuçlanmadan iflas kararı verilirse, iflas açılır ve gereken işlemlere başlanır. Hüküm BAM tarafından kaldırılır veya temyizde borçlu lehine bozulursa iflas işlemleri olduğu yerde durur. Bu kaldırma veya bozma üzerine borçlunun bir borcu olmadığına karar verilir ve kesinleşirse o zaman iflas işlemlerinin eski haline iadesi gerekir.

2.5.1.9. Kolektif ve Komandit Şirket Ortaklarının Doğrudan İflası

- Şirket aleyhine elde edilen ilama dayanarak yapılan takipte icra emrine rağmen borç ödenmezse şirketin doğrudan iflası istenebilir. Alacaklı, doğrudan iflası davasını şirketle birlikte şirket ortaklarına da yöneltebilir, TTK m. 238 f. 2

- Şirket aleyhine açılan iflas davasında, ATM’nin depo kararını yerine getirmeyen şirketin ortaklarına depo kararını tebliğ ettirerek kararın gereğini yerine getirmedikleri takdirde ortakların şirketle birlikte iflasına karar verilmesini isteyebilir.

2.5.1.10. Sermaye Şirketlerinin Borca Batık Olması

Sermaye şirketi alacaklılarından birisi borca batık olma sebebiyle borçlu sermaye şirketinin doğrudan doğruya iflasını ATM’den isteyebilir.

2.5.1.11. Yargılama Usulü

Borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ATM’ye verdiği dava dilekçesiyle borçlu aleyhine iflas davası açar.

Dava dilekçesinde dayanılan doğrudan iflas sebebi açıkça yazmalıdır.

ATM, öncelikle dava açıldığını ilan eder, m. 177. 15 gün içinde diğer alacaklılar bu davaya müdahale ve itiraz edebilir.

ATM, itiraz eden alacaklıları ilk duruşmada dinler. İflası gerektiren bir durum olmadığı kanaatine varırsa iflas davasını reddeder.

İtiraz reddolunur veya kimse müdahale ve itiraz etmezse ATM esastan incelemeye geçer.

İlgili 181. Madde, 158. Maddeye atıf yapmamıştır. Depo kararına ilişkin hükümler uygulanmaz.

Basit yargılama usulüne tabidir, Borçluyu dinlemek üzere duruşmaya çağırır.

Alacaklı, doğrudan iflas sebebini ve alacağın varlığını ispat etmelidir. Kesin ispat aranmaz, yaklaşık ispat yeterlidir.

2.5.2. Borçlunun Talebi ile Doğrudan İflas Sebepleri ve Yargılama Usulü

2.5.2.1. Borçlunun Kendi İflasını İstemesi-İhtiyari İflas Sebebi, m. 178 f. 1

Ödemelerin tatili ile aynı durumu ifade eden borçlunun acz halinde bulunması gereklidir.

Acz halinden söz edebilmek için mutlaka pasifin aktiften fazla olmasına gerek yoktur.

Acz halinin tespiti için borçlunun muaccel borçları dikkate alınır. Borçların muaccel olup olmadığı iflas talep ederken verilen mal beyanından anlaşılabilmektedir. Mal beyanında borçların vadelerinin gösterilmesi zorunludur.

Kaynak İsviçre öğretisinde acz hali : “borçlunun muaccel borçlarını ödeyebilmek için gerekli ödeme araçlarından geçici olmayan yoksunluk hali” olarak tanımlanmaktadır.

Borca batık olmaktan farklıdır.

Borçlu mal beyanı dışında ayrıca alacaklıların isim ve adreslerini gösterir bir beyanname verir.

Ödeme araçlarından yoksunluk gerekir. Örneğin, bir A.Ş. borca batık değil ancak aktifi oluşturan malvarlığı değerlerini nakde çevirmek çok zorsa ödeme güçlüğü içerisindedir. Bu halde YK, iflasını istemek zorunda değildir, ancak iflas talep olunabilir.

Ödeme araçlarından yoksunluk sürekli olmalıdır.

Tüm borçlara nazaran önemli bir bölümün ödenememesi söz konusu olmalıdır. Böylelikle genellilik koşulu yerine getirilmiş olacaktır.

Borçlu kendi iflasını istemek zorunda değildir. Ancak, kendisine yapılan icra takiplerinden kurtulmak ve bütün alacaklıların eşit bir biçimde alacaklarını sağlayabilmek için malvarlığının iflas yolu ile tasfiyesini bizzat isteyebilir.

2.5.2.2. Zorunlu İflas Sebebi, m. 178 f. 3

2 halde kendi iflasını istemesi zorunludur:

1.      Borçlunun malvarlığının yarısı haczedilmiş geri kalan yarısı da mevcut ve bir yıl içinde muaccel hale gelecek borçlarını ödeyememesi.

Gerçek kişi ve şahıs şirketleri için uygulanır.

2.      Sermaye şirketlerinin pasifinin aktifinden fazla gelmesi durumu, m. 179, TTK m. 376

TTK m. 376’nın istisnaları:

-          TTK m. 377: konkordato

-          TTK m. 634: konkordato

-          Kooperatifler Kanunu m. 63

Acz hali ile borca batık olma hali birbirinden farklıdır. Acz halinde, şirketin muaccel borçları ödeme araçlarındaki sürekli yoksunluk sebebiyle karşılanmaz. Örneğin, şirketin nakit akışının olmaması

Borca batık olma halinde ise, şirketin tüm aktifleri muaccel olsun olmasın şirketin tüm borçlarını karşılamaya yetmemektedir.

-          Yargılama Usulü

ATM’den dilekçe ile ister, m. 154. Mal beyanını da ekler. Mal beyanı eklenmedikçe iflasına karar verilemez.

ATM, önce borçlunun kendi iflasını istediğini ilan eder. 15 gün içinde borçlunun alacaklıları müdahale ve itiraz edebilir. ATM, duruşma yaparak, bu kişileri dinler ve kararını verir.

Borçlunun acz halinde olduğunu veya m. 178 f. 3 olduğunu tespit ederse borçlunun iflasına karar verir.

Borçlunun 1. Alacaklılar toplantısına kadar olan masraflarla iflas kararının kanun yolları için gerekli tüm tebliğ masraflarını peşin olarak yatırması gerekir.

İflas kararına karşı kanun yoluna başvurulabilir. Borçlunun, kendi iflasına karşı kanun yoluna başvurmakta kural olarak hukuki yararı yoktur.

Muhafaza tedbirlerine ilişkin 159. Madde uygulanır, ancak genellikle gerek görülmez.

2.6.     Terekenin İflas Hükümlerine Göre Tasfiyesi, m. 180, 183

Aşağıdaki hallerde tereke iflas hükümlerine göre tasfiye edilir:

-          Mirasın tüm mirasçılar tarafından reddedilmesi,

-          Terekenin borca batık olduğunun açıkça bilinmesi sebebiyle mirasın hükmen reddedilmiş sayıldığı, m. 180, TMK m. 605, m. 612

-          Terekenin mevcudunun borcuna yetmediğinin anlaşılması, TMK m. 636

Tasfiyenin kapanmasından önce mirasçılardan biri gelerek mirası kabul eylediğini bildirirse borçların ödenmesi için mirasçının teminat göstermesi mukabilinde tasfiye mahkemece durdurulur.


 

 


Yorumlar