İflas Yolları
1. İFLAS YOLLARI
MADDE 154- İflas
yoliyle takipte yetkili merci, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu
mahaldeki icra dairesidir. Merkezleri yurt dışında bulunan ticari işletmeler
hakkında yetkili merci, Türkiye’deki şubenin, birden ziyade şubenin bulunması
halinde merkez şubenin bulunduğu yerdeki icra dairesidir. Borçlu ile alacaklı yetkili icra dairesini yazılı
anlaşma ile tayin etmişlerse, o yerin icra dairesi dahi iflas takibi için
yetkili sayılır. Şu kadar ki, iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz
ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde
açılır. |
İİK m. 155 – II. İflâs Yolile Adi Takip Ödeme emri ve münderecatı |
MADDE 155- Borçlu
iflas yolile takibe tâbi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine
yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla
iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek
kendisinin iflasa tâbi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet
içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif
edebileceği ilâve olunur. |
MADDE 156- Ödeme
emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir
dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir. Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz
etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının rabtedilmesi lâzımdır. Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takib durur ve
alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar
verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir. İflâs istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden
bir sene sonra düşer. |
MADDE 157- İflâs
talebini geri alan alacaklı bir ay geçmedikçe bu talebini yeniliyemez. |
MADDE 158- Alacaklının
iflas takibi kesinleştiğinde 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan
edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar
davaya müdahele veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını
ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. Mahkeme, icra dosyasını celbeder ve basit yargılama
usulüne göre duruşma yaparak, gerek iflas talebini gerek itiraz ve defileri
umumi hükümler dairesinde tetkik ve intac eder. Şu kadar ki, borçlu takibe
karşı usulü dairesinde itiraz etmemiş veya itiraz ve defileri varit
görülmemişse mahkeme yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte
borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya
veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, dava vicahda devam
ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri dairesinde
yapılacak tebliğ ile emreder. Borçlu imtina ederse ilk oturumda iflasına
karar verilir. |
İİK m. 159 – Muhafaza
tedbirleri |
MADDE 159- İflâs talebi halinde mahkeme, ilk önce
alacaklıların menfaati için zaruri gördüğü bütün muhafaza tedbirlerini
emredebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemişse, alacaklının talebi
üzerine, mahkeme mutlaka bu tedbirlere karar vermeye mecburdur. Bu emirler iflâs
dairesince yerine getirilir. Mahkeme, defter
tutmadan gayrı bir muhafaza tedbiri istiyen alacaklıdan, ileride haksız
çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğruyabilecekleri
zararları karşılamak üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı
maddesinde yazılı bir teminat alınmasını istiyebilir. Borçlu ödeme emrine
itiraz etmemiş veya alacak bir ilâma bağlı ise teminat aranmaz. Devlet ve
adlî yardıma nail kimseler de teminat göstermek mecburiyetinde değillerdir. Bu maddeye göre
alınan muhafaza tedbirleri borçlu aleyhindeki icra takiplerine tesir etmez. |
MADDE 160- İflâs
istiyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan
sorumludur. Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun
yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister. |
1 - Usulü |
MADDE 161- İflâs
talebinde bulunan alacaklı isterse, mahkeme borçluya ait malların bir
defterinin tutulmasına karar verebilir. Bu defter iflâs dairesi tarafından
tutulur. Borçlunun mallarını göstermemesi ve kilitli
yerlerini açmaması gibi hallerde 80 ve 81 inci maddeler hükmü tatbik olunur. |
MADDE 162- Borçlunun
ve ailesinin idareleri için iflas memurunun bıraktığı mallar müstesna olmak
üzere borçlu, defteri yapılmış olan malları aynen veya istenildiği zamanki
kıymetiyle vermeye mecburdur. |
MADDE 163- Takipte
bulunan bütün alacaklılar razı olurlarsa yapılan defter iflâs memuru
tarafından iptal olunur. Defterin hükmü mahkemece temdit edilmemişse
yapıldığı tarihten dört ay sonra kendiliğinden ortadan kalkar. |
MADDE 164- Ticaret
mahkemesince verilen nihaî kararlar, 160 ıncı maddenin son fıkrasına göre
alınan masraftan karşılanmak suretiyle mahkemece re'sen taraflara tebliğ
olunur. Bu kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün
içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı
da tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.
İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine
göre yapılır. İflâs kararına karşı kanun yoluna başvurulması,
iflâsın ilânına ve masanın teşkiline mâni değildir. Yalnız ikinci alacaklılar
toplantısı, iflâs kararı kesinleşmedikçe yapılamaz. Bölge adliye mahkemesince iflâs kararı kaldırılırsa,
borçlunun malları üzerindeki tedbirler devam eder. Şu kadar ki, ticaret
mahkemesi davanın seyrine göre bu tedbirleri değiştirmeye veya kaldırmaya
yetkilidir. |
MADDE 165- İflâs
hükümle açılır ve bu hükümde açılma anı gösterilir. İflasa karar verilmesinden sonra iflas davasından
feragat geçersizdir. |
MADDE 166- İflâs
kararı, iflâs dairesine bildirilir. Daire, kararı kendiliğinden ve derhal tapuya,
ticaret sicil memurluğuna, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar
Birliğine, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet
borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelenlere bildirir.
Daire, ayrıca kararı, karar tarihinde, tirajı ellibinin (50.000) üzerinde
olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biri ile birlikte iflas
edenin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki bir gazetede ve Ticaret Sicili
Gazetesinde ilan eder. Tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt
düzeyinde dağıtımı yapılan gazetenin yayınlandığı yer aynı zamanda muamele
merkezi ise mahalli gazetede ilan yapılmaz. İflasın kapandığı veya kaldırıldığı da aynı suretle
bildirilir ve ilân olunur. |
İİK m. 171 – Ödeme
emri |
MADDE 171- İcra memuru, senedin kambiyo senedi olduğunu
ve vâdesinin geldiğini görürse borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir
ödeme emri gönderir. Ödeme emrine
şunlar yazılır: 1.
Alacaklının
veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, takip talebine
yazılması lazım gelen kayıtlar,İflasın kapandığı veya kaldırıldığı da aynı suretle
bildirilir ve ilân olunur. 2.
Borcun ve takip
masraflarının beş gün içinde ödeme emrinde yazılı olan icra dairesine ait
banka hesabına ödenmesi ihtarı, 3.
Kambiyo
senedine ve borca dair her türlü itiraz ve şikâyetlerini sebepleriyle
birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile beş gün
içinde icra dairesine bildirmesi ihtarı, 4.
Beş gün içinde
borç ödenmediği, itiraz ve şikâyet edilmediği takdirde, alacaklının ticaret
mahkemesinden borçlunun iflasını talep edebileceği ihtarı. 60 ıncı
maddenin son iki fıkrası burada da tatbik olunur. |
MADDE 172- Ödeme
emrine itiraz veya şikâyet etmek istiyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden
itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikâyetini sebepleri ile
birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra
dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya
tebliğ olunur. |
a) İtiraz veya şikâyet olunmaması |
MADDE 173- Borçlu
beş gün içinde borcu ödemez, itiraz veya şikâyette de bulunmazsa, alacaklı,
bu durumu tevsik eden ödeme emri nüshası ile ticaret mahkemesinden borçlunun
iflasına karar verilmesini istiyebilir. İflas takibi kesinleştiğinde 166 ncı maddenin ikinci
fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün
içinde diğer alacaklılar davaya müdahale veya itiraz ederek iflası gerektiren
bir hâl bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini
isteyebilirler. Mahkeme, takip dosyasını getirtir ve basit yargılama
usulü ile yapacağı inceleme sonunda borcun ödenmediğini, itiraz ve şikâyette
de bulunulmadığını tesbit ederse yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile
birlikte borcun ifa veya o miktar meblâğın mahkeme veznesine depo edilmesini
158 inci madde uyarınca emreder. Bu emir yerine getirilmezse borçlunun
iflasına karar verilir. Şu kadar ki, borçlu ödeme emrinde yazılı müddetin
geçmesinden sonra borcu ödediğine dair resmî bir belge ibraz ederse iflas
yolu ile takip talebi ve iflas davası düşer. Borçlu, ticaret mahkemesine 65 inci maddeye göre
gecikmiş itirazda bulunabilir. Mahkeme mazereti yerinde görürse iflas
davasını 174 üncü madde uyarınca karara bağlar. |
MADDE 174- Alacaklı,
borçlunun itiraz ve şikâyetinin kaldırılmasını ve iflasına karar verilmesini
ticaret mahkemesinden istiyebilir. Mahkeme 158 inci madde uyarınca iflas
davasını karara bağlar. |
MADDE 175- İflas
takibine itiraz etmemesi yüzünden borçlu olmadığı bir parayı ödiyen kimse 72
nci madde uyarınca geri almak hakkını haizdir. |
MADDE 176- 156 ncı
maddenin son fıkrası ile 157 ilâ 166 ncı madde hükümleri burada da uygulanır. |
Alacaklı ve borçluya verilecek
belgeler MADDE 176/a- İcra
dairesi 60 ve 64 üncü maddeler gereğince alacaklıya ödeme emrinin bir
nüshasını verir. Borçluya, itiraz eylediğine dair bedava ve pulsuz
bir belge verilir. |
MADDE 176/b- Bir çek,
poliçe veya emre muharrer senedin takip edilen borçlusu birden ziyade olup da
hepsi iflasa tabi şahıslardan ise, alacaklının bunlar hakkında aynı talepte
(Haciz veya iflas) bulunması lâzımdır. Bu halde, borçlu tarafından itiraz
vukuunda talebin mahiyetine göre 169, 169 a ve 170 inci veya 174 üncü
maddeler hükümleri uygulanır. Bir senetle takip edilen borçlular içinde iflasa
tabi olmıyan bir şahıs bulunup da alacaklı iflasa tabi olanlar aleyhine
iflas, tabi olmıyanlar aleyhine haciz yoluna gitmek isterse, bu yollara
mahsus ayrı iki takip talebinde bulunmaya mecburdur. Bu halde takip
taleplerinden birine kambiyo senedinin icra memuru tarafından tasdik edilmiş
bir sureti eklenir. İcra memuru, senedin bu suretine, senedin aslının
kendisinde bulunduğunu yazar. |
İİK m. 177 – IV. Doğrudan Doğruya İflâs Halleri Evvelce Takibe Hacet Kalmaksızın İflâs |
MADDE 177- Aşağıdaki
hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflâsa tâbi borçlunun
iflâsını istiyebilir: 1- Borçlunun malûm yerleşim yeri olmaz,
taahhütlerinden kurtulmak maksadile kaçar, alacaklıların haklarını ihlâl eden
hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yolile
yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; 2- Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; 3- 308 inci maddedeki hal varsa; 4- İlâma müstenit alacak icra emrile istenildiği
halde ödenmemişse Türkiye'de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu
dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağrılır. Bu Kanunun 178 inci maddesinin ikinci fıkrası burada
da uygulanır. |
MADDE 178- İflasa
tabi bir borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden
iflasını isteyebilir. Borçlu, bu halde bütün aktif ve pasifi ile
alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanını iflas talebine
eklemek zorundadır. Bu belge mahkemeye ibraz edilmedikçe iflasa karar
verilemez. İflas talebi 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki
usulle ilan edilir. Alacaklılar iflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün
içinde davaya müdahale veya itiraz ederek, borçlunun iflas talebini,
hakkındaki takipleri ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için
yaptığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. İflasa tabi bir borçlu aleyhine alacaklılardan
birinin haciz yolu ile takibi neticesinde yapılan haciz borçlunun yarı
mevcudunun elinden çıkmasına sebep olup da kalanı muaccel ve vâdesi bir sene
içinde hülûl edecek diğer borçlarını ödemeye yetişmiyorsa borçlu derhal
aczini bildirerek iflasını istemeye mecburdur. |
MADDE 179- Sermaye
şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden
düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsil ile
vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise
tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit
edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir.
Türk Ticaret Kanununun 377 nci ve 634 üncü maddeleri ile 24/4/1969 tarihli ve
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 63 üncü maddesi hükmü saklıdır. |
MADDE 180- Reddolunan
mirasların tasfiyesi sekizinci bap hükümlerine göre ait olduğu mahkemece
yapılır. Terekenin resmen tasfiyesine dair kanunu medenî hükümleri mahfuzdur. |
İİK m. 181 – Usul |
MADDE 181- 159, 160, 164, 165 ve 166 ncı maddeler bu fasıl hükmüne göre vukua gelen iflâslara da tatbik olunur. |
İİK m. 183 – Reddolunmuş
bir miras tasfiyesinin durdurulması |
MADDE 183- Bir tereke 180 inci madde mucibince tasfiye
halinde bulunur ve tasfiyenin kapanmasından evvel mirasçılardan biri gelerek
mirası kabul eylediğini bildirirse borçların ödenmesi için mirasçının teminat
göstermesi mukabilinde mahkeme tasfiyeyi durdurur. |
2.1. Takipli İflas
Tacirlerin borçlarının ticari olması asıldır, TTK m. 19 |
İflas yoluna başvurabilmek için alacağın para veya teminat alacağı olması
gerekir, m. 42 |
Genel iflas yolu, m. 155-166 ve kambiyo senetlerine özgü iflas yolu, m.
167, m. 171-176. |
Para borcunun muaccel olması ve borçlu tarafından ödenmemiş olması
gerekir. |
İflasta da önce rehne müracaat kuralı geçerlidir. Alacak, kambiyo
senedine dayanıyorsa, bu mecburiyet yoktur. |
Takipli iflas, iflas takibine dair taleple başlar. Bunun üzerine iflas
ödeme emri gönderilir. UYAP üzerinden de iflasa dair işlemler yapılabilir. |
2.2.
Genel
İflas Yoluyla Takip
|
2.3. Kambiyo Senedine Dayanan İflas Yoluyla Takip
Rehin ile güvence altına alınmış olsa bile doğrudan kambiyo senedine özgü
iflas yoluyla takip yapmak mümkündür, m. 167 Kambiyo senedine dayanan takip yapılarak iflası istenebileceği gibi genel
iflas yoluyla takipte bulunarak da iflası istenebilir. Kambiyo senedi zamanaşımına uğramış ise, daha uzun zamanaşımı süresinin
söz konusu olduğu genel haciz yoluyla veya borçlu iflasa tabi ise genel iflas
yoluyla takibe girişebilir. Takibe konu senedin cinsi, tarih ve numarası yazılarak takip talebine
eklenir ve icra dairesine verilir. İcra müdür, senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini
görürse borçluya senet suretiyle birlikte bir ödeme emri gönderir. UYAP
üzerinden de yapılabilir. Kambiyo senedi olmadığından bahisle ödeme emri düzenlemekten kaçınılırsa
alacaklı, İİK m. 16 f. 2 gereğince süresiz şikayet hakkına başvurabilir. Ödeme emrinde yer alacak kayıtlar 171. Maddede belirtilmiştir. Alacaklıya verilen ödeme emri nüshası hiçbir resim ve harca tabi değildir.
Alacaklıya verilen nüsha ile borçluya verilen nüsha farklı ise borçludaki
nüsha geçerli sayılır, m. 171 f. 3 ile m. 60 f. 2 Şikayet ile itiraz aynı usule tabi tutulmuştur. Şikayet nedenleri bakımından 5 günlük süre getirilmiştir. İtiraz ve şikayet dilekçeleri icra dairesine verilecektir. Borçlu, ödeme emrine itirazda sebep göstermek zorunda değildir. Borçlu,
mahkemede daha önce ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği sebeplerle de
bağlı değildir. Kambiyo senedinin icra dairesine tevdi edilmediği, senedin kambiyo senedi
niteliğinde olmadığı veya vadesinin gelmediğini, şikayet yoluyla ileri sürer.
Bu şikayetin süresi de ödeme emrinin tebellüğ etmesinden itibaren 5 gündür. Şikayet ve itiraza ilişkin dilekçelerin nüshaları derhal alacaklıya
tebliğ edilir. Her ikisinin de düzenlemeleri kambiyo senedine ve borça ilişkin olmayan
borçlu ve alacaklı şikayet hallerinde kullanmak mümkün değildir, şikayet
hakkındaki genel hükümler uygulanır. |
2.4. İflas Davası
Borçlu, 5 gün içinde itiraz etmemiş ve şikayette bulunmamışsa, takip
kesinleşir. Alacaklı, ödeme emri nüshası ile birlikte ATM’de iflas davası
açar ve borçlunun iflasına karar verilmesini ister, m. 173. Şekli bir inceleme yapar. İnceleme ve karar, genel iflas yolundaki
gibidir, m. 173. Kanun yolu süreleri adli tatilde de işler. Dava basit yargılama usulü ile görülür. 1 yıllık hak düşürücü süre
içerisinde açılmalıdır. Alacaklının iflas talebi m. 166 f. 2 şekilde ilan edilir, ilandan
itibaren 15 gün içerisinde diğer alacaklıların iflas davasına müdahale
edebilmesi imkanı tanınır, depo kararı verilir. Depo kararı yerine
getirilmezse borçlunun iflasına karar verilir. Borçlu ödeme emrinde yazılı müddetin geçmesinden sonra borcu ödediğine
dair resmi belge ibraz ederse iflas yoluyla takip talebi ve iflas davası
düşer, m. 173. Kambiyo senedine iflas takibinde borçlunun gecikmiş itirazda bulunma
imkanı vardır. Borçlu kusuru olmaksızın 5 günlük itiraz süresi içerisinde
itiraz edememiş, takip kesinleşmiş ve alacaklı ticaret mahkemesinde iflas
davası açmışsa, borçlu gecikmiş itirazda bulunabilir. Ticaret mahkemesi,
borçlunun itirazını haklı bulursa, alacaklı borçlunun itirazının kaldırılıp
iflasına karar verilmesini mahkemeden ister. İflas davası, m. 158’e göre
karara bağlanır. Borçlu takibine itiraz etmediğinden borçlu olmadığı parayı ödemek zorunda
kalan kimse 72. Madde çerçevesinde istirdat davası açarak geri almak hakkına sahiptir.
İtiraz ve şikayette bulunulmuşsa, alacaklı tarafından mahkemeden itiraz
ve şikayetin kaldırılması borçlu hakkında iflas kararı verilmesi talep
edilir. İtiraz veya şikayet haklı bulunmazsa iflas yoluyla takip kesinleşmiş
olur. Kesinleşme üzerine ATM, iflas talebini m. 166 f. 2’ye göre ilan eder. İlan üzerinde diğer alacaklılar 15 gün içinde davaya müdahale ve itiraz
ederk iflası gerektiren bir durum olup olmadığını ileri sürüp mahkemeden
iflas davasını reddetmesini isteyebilirler. Davaya müdahil olarak katılınmaz ya da itirazları yerinde görülmezse
ticaret mahkemesi depo kararı verecektir. Bu karar ile mahkeme, borçluya 7 gün içinde borcunu faiz ve giderleriyle
birlikte ödemesini veya mahkeme veznesine depo etmesini; aksi takdirde ilk
oturumda iflasına karar verileceğini ihtar eder, m. 173 f.3, m. 158 f. 2 Bu ihtar üzerine borçlu 7 gün içinde söz konusu meblağı öder veya depo
eder, bu halde iflas davası reddedilir. Borçlu, depo kararının gereğini yerine getirmezse mahkeme ilk oturumda
borçlunun iflasına karar verir. |
2.5. Takipsiz (Doğrudan) İflas
Alacaklı belirli sebeplerin varlığı halinde doğrudan ATM’ye başvurarak
borçlusunun iflasını isteyebilir. Bu iflas yolunda borçlu da ATM’ye
başvurarak kendi iflasını isteyebilir. Hatta bazı hallerde kendi iflasını
istemek zorundadır. 2.5.1. Alacaklının Talebi ile Doğrudan İflas, m. 177 2.5.1.1. Borçlunun Yerleşim Yerinin Belli Olması Sözü edilen gerçek kişilerdir. Sadece yurt içi değil, yurtdışında da
yerleşim yerinin tespit edilememiş olması gereklidir. Alacaklı bu hususu,
ATM’de yaklaşık ispat derecesinde ispatlamalıdır. 2.5.1.2. Borçlunun Taahhütlerinden Kurtulmak Amacıyla Kaçması 2.5.1.3. Borçlunun Alacaklının Haklarını İhlal Eden Hileli Muamelerde
Bulunması ve Bunlara Kalkışması Bu eylemlerin ceza hukuku bakımından suç teşkil etmesi gerekmez, ceza
davası açılması da şart değildir. Bu eylemlere teşebbüs edilmesi dahi yeterlidir. 2.5.1.4. Borçlunun Haciz Yoluyla Takip Sırasında Mallarını Saklaması Borçlu mal beyanında bulunması gerekmesine rağmen bulunmaz veya eksik
bulunursa bu şart gerçekleşmiş sayılır. Borçlu tüm malları beyan etmemekle beraber, takip konusu alacağı
karşılamaya yetmekteyse iflas sebebi gerçekleşmiş sayılmaz. Borçlu haciz yapıldığı sırada bazı mallarını icra müdüründen saklarsa da
şart gerçekleşmiş sayılır. 2.5.1.5. Borçlunun Ödemelerini Tatil Etmiş Olması Ödemelerin tatili, belirgin hale gelmiş ödeme güçlüğü içine düşmüş olma
haline dayanan, borçlu tarafından açık veya zımni olarak ortaya konmuş
bulunan, genel ve devamlı nitelikteki muaccel borçları ödeyememe durumudur. Ödemelerin tatilinden söz edilebilmesi için genellik ve süreklilik
unsurlarının bulunması gerekmektedir. Her somut olayda, iflas davasına bakan
mahkemenin borçlunun bağlantılarını, iş hacmini, tüm borçlarına oranla önemli
bir kısmının mı ödemelerinin yapılamadığını dikkate alarak değerlendirmesi
gereklidir. Ödemelerin tatilinden söz edebilmek için borçlunun muaccel para
borçlarını ödeyemez durumda olması gerekir. Diğer yükümlülüklerin yerine
getirilmemesi ödemelerin tatili anlamına gelmez. 2.5.1.6. Teklif Edilen Konkordatonun Tasdik Edilmemesi veya Konkordato
Mühletinin Kaldırılması ya da Konkordatonun Tamamen Feshi Teklif edilen konkordatonun tasdik edilmemesi veya konkordato mühletinin
kaldırılması hallerinde borçlu iflasa tabi şahıslardan ise mahkeme re’sen
borçlunun iflasına karar verebilir, alacaklılardan birinin talebi üzerine de
ATM, borçlunun derhal iflasına karar verebilir. Tasdik edilmiş konkordatonun
kötü niyetle sakatlanmış olması nedeniyle mahkemece feshedilmesi hali
doğrudan iflas sebebi olarak karşımıza çıkar. 2.5.1.7. Uzlaşma Yoluyla yeniden yapılandırmanın feshi, m. 309/s ve
Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırma Projesinin İhlali, m. 309/t Yeniden yapılandırmanın tamamen feshine karar verilir ve bu karar
kesinleşirse, 388. Maddede öngörülen usulle bu husus ilan edilir. İlandan
itibaren 10 gün içinde projeden etkilenen alacaklılar tasdik kararını vermiş
olan mahkemeden borçlunun derhal iflasına karar verilmesini isteyebilir, m.
309/s. Ayrıca 309/t uyarınca mahkeme borçlunun yükümlülüklerini kısmen veya
tamamen yerine getirmediğini, projenin uygulanmayıp tadilinin söz konusu olmadığını
veya finansman alacaklısının alacağını tamamen veya kısmen elde edemediğini
tespit edince derhal borçlunun iflasına hükmeder. 2.5.1.8. İlama dayanan alacağın icra emriyle istendiği halde ödenmemiş
olması Doğrudan iflası sadece daha önceden takip yapmış alacaklı isteyebilir. Para veya teminat alacağına ilişkin ilam, takip yapıldığı halde ödenmemiş
olması gerekir. İlamdaki hükmün kesinleşmiş olması şart değildir. Ancak borçlu, İİK m. 362ya dayanarak icra dairesinden mehil alıp BAM veya
Yargıtay’dan icranın durdurulması hakkında karar getirmek suretiyle iflas
davasını erteletebilir. Bu
halde, Ticaret mahkemesi hükmün kesinleşmesine kadar iflas davasını erteleyerek
bunu iflas davası için bekletici sorun yapar. İcranın durdurulmasına dair karar alınmamışsa, ATM iflas davasına bakmaya
devam eder. Kanun yolu sonuçlanmadan iflas kararı verilirse, iflas açılır ve gereken
işlemlere başlanır. Hüküm BAM tarafından kaldırılır veya temyizde borçlu
lehine bozulursa iflas işlemleri olduğu yerde durur. Bu kaldırma veya bozma
üzerine borçlunun bir borcu olmadığına karar verilir ve kesinleşirse o zaman
iflas işlemlerinin eski haline iadesi gerekir. 2.5.1.9. Kolektif ve Komandit Şirket Ortaklarının Doğrudan İflası - Şirket aleyhine elde edilen ilama dayanarak yapılan takipte icra emrine
rağmen borç ödenmezse şirketin doğrudan iflası istenebilir. Alacaklı,
doğrudan iflası davasını şirketle birlikte şirket ortaklarına da
yöneltebilir, TTK m. 238 f. 2 - Şirket aleyhine açılan iflas davasında, ATM’nin depo kararını yerine
getirmeyen şirketin ortaklarına depo kararını tebliğ ettirerek kararın gereğini
yerine getirmedikleri takdirde ortakların şirketle birlikte iflasına karar
verilmesini isteyebilir. 2.5.1.10. Sermaye Şirketlerinin Borca Batık Olması Sermaye şirketi alacaklılarından birisi borca batık olma sebebiyle borçlu
sermaye şirketinin doğrudan doğruya iflasını ATM’den isteyebilir. 2.5.1.11. Yargılama Usulü Borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ATM’ye verdiği dava
dilekçesiyle borçlu aleyhine iflas davası açar. Dava dilekçesinde dayanılan doğrudan iflas sebebi açıkça yazmalıdır. ATM, öncelikle dava açıldığını ilan eder, m. 177. 15 gün içinde diğer
alacaklılar bu davaya müdahale ve itiraz edebilir. ATM, itiraz eden alacaklıları ilk duruşmada dinler. İflası gerektiren bir
durum olmadığı kanaatine varırsa iflas davasını reddeder. İtiraz reddolunur veya kimse müdahale ve itiraz etmezse ATM esastan
incelemeye geçer. İlgili 181. Madde, 158. Maddeye atıf yapmamıştır. Depo kararına ilişkin hükümler
uygulanmaz. Basit yargılama usulüne tabidir, Borçluyu dinlemek üzere duruşmaya
çağırır. Alacaklı, doğrudan iflas sebebini ve alacağın varlığını ispat etmelidir.
Kesin ispat aranmaz, yaklaşık ispat yeterlidir. 2.5.2. Borçlunun Talebi ile Doğrudan İflas Sebepleri ve Yargılama Usulü 2.5.2.1. Borçlunun Kendi İflasını İstemesi-İhtiyari İflas Sebebi, m. 178
f. 1 Ödemelerin tatili ile aynı durumu ifade eden borçlunun acz halinde
bulunması gereklidir. Acz halinden söz edebilmek için mutlaka pasifin aktiften fazla olmasına
gerek yoktur. Acz halinin tespiti için borçlunun muaccel borçları dikkate alınır. Borçların
muaccel olup olmadığı iflas talep ederken verilen mal beyanından
anlaşılabilmektedir. Mal beyanında borçların vadelerinin gösterilmesi
zorunludur. Kaynak İsviçre öğretisinde acz hali : “borçlunun muaccel borçlarını
ödeyebilmek için gerekli ödeme araçlarından geçici olmayan yoksunluk hali”
olarak tanımlanmaktadır. Borca batık olmaktan farklıdır. Borçlu mal beyanı dışında ayrıca alacaklıların isim ve adreslerini
gösterir bir beyanname verir. Ödeme araçlarından yoksunluk gerekir. Örneğin, bir A.Ş. borca batık değil
ancak aktifi oluşturan malvarlığı değerlerini nakde çevirmek çok zorsa ödeme güçlüğü
içerisindedir. Bu halde YK, iflasını istemek zorunda değildir, ancak iflas
talep olunabilir. Ödeme araçlarından yoksunluk sürekli olmalıdır. Tüm borçlara nazaran önemli bir bölümün ödenememesi söz konusu olmalıdır.
Böylelikle genellilik koşulu yerine getirilmiş olacaktır. Borçlu kendi iflasını istemek zorunda değildir. Ancak, kendisine yapılan
icra takiplerinden kurtulmak ve bütün alacaklıların eşit bir biçimde
alacaklarını sağlayabilmek için malvarlığının iflas yolu ile tasfiyesini
bizzat isteyebilir. 2.5.2.2. Zorunlu İflas Sebebi, m. 178 f. 3 2 halde kendi iflasını istemesi zorunludur: 1.
Borçlunun malvarlığının
yarısı haczedilmiş geri kalan yarısı da mevcut ve bir yıl içinde muaccel hale
gelecek borçlarını ödeyememesi. Gerçek kişi ve şahıs şirketleri için uygulanır. 2.
Sermaye
şirketlerinin pasifinin aktifinden fazla gelmesi durumu, m. 179, TTK m. 376 TTK m. 376’nın istisnaları: -
TTK m. 377:
konkordato -
TTK m. 634:
konkordato -
Kooperatifler
Kanunu m. 63 Acz hali ile borca batık olma hali birbirinden farklıdır. Acz halinde,
şirketin muaccel borçları ödeme araçlarındaki sürekli yoksunluk sebebiyle
karşılanmaz. Örneğin, şirketin nakit akışının olmaması Borca batık olma halinde ise, şirketin tüm aktifleri muaccel olsun
olmasın şirketin tüm borçlarını karşılamaya yetmemektedir. -
Yargılama Usulü ATM’den dilekçe ile ister, m. 154. Mal beyanını da
ekler. Mal beyanı eklenmedikçe iflasına karar verilemez. ATM, önce borçlunun kendi iflasını istediğini ilan
eder. 15 gün içinde borçlunun alacaklıları müdahale ve itiraz edebilir. ATM,
duruşma yaparak, bu kişileri dinler ve kararını verir. Borçlunun acz halinde olduğunu veya m. 178 f. 3
olduğunu tespit ederse borçlunun iflasına karar verir. Borçlunun 1. Alacaklılar toplantısına kadar olan
masraflarla iflas kararının kanun yolları için gerekli tüm tebliğ
masraflarını peşin olarak yatırması gerekir. İflas kararına karşı kanun yoluna başvurulabilir.
Borçlunun, kendi iflasına karşı kanun yoluna başvurmakta kural olarak hukuki
yararı yoktur. Muhafaza tedbirlerine ilişkin 159. Madde uygulanır,
ancak genellikle gerek görülmez. 2.6. Terekenin İflas Hükümlerine Göre Tasfiyesi, m. 180, 183Aşağıdaki hallerde tereke iflas hükümlerine göre tasfiye edilir: -
Mirasın tüm
mirasçılar tarafından reddedilmesi, -
Terekenin borca
batık olduğunun açıkça bilinmesi sebebiyle mirasın hükmen reddedilmiş sayıldığı,
m. 180, TMK m. 605, m. 612 -
Terekenin
mevcudunun borcuna yetmediğinin anlaşılması, TMK m. 636 Tasfiyenin kapanmasından önce mirasçılardan biri gelerek mirası kabul
eylediğini bildirirse borçların ödenmesi için mirasçının teminat göstermesi
mukabilinde tasfiye mahkemece durdurulur. |
|
Yorumlar
Yorum Gönder