İflasın Hukukİ Sonuçları

 

İİK m. 184 – I - Borçlunun Malları Hakkında İflâsın Neticeleri

İflâs masası

 

MADDE 184- İflâs açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün malları hangi yerde bulunursa bulunsun bir masa teşkil eder ve alacakların ödenmesine tahsis olunur. İflâsın kapanmasına kadar müflisin uhdesine geçen mallar masaya girer.

Müflis namına gelen mektuplar iflâs idaresi tarafından açılır ve sair mevrudelerin de masaya gönderilmesi posta idaresine bildirilir.

 

İİK m. 185 – Rehinli mallar ve üretime yönelik yerler

 

MADDE 185- Üzerinde rehin bulunan mallar rehin sahibi alacaklının rüçhan hakkı mahfuz kalmak suretile masaya girer ve iflas idaresi tarafından en yakın ve münasip zamanda paraya çevrilip muhafaza ve satış masrafları çıkarıldıktan sonra rehinli alacaklıya hakkı verilir. Ancak, rehin sahibi alacaklı, istediği takdirde iflâstan sonra da masaya karşı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir.

Rehinin kıymeti rehinle temin edilen alacağa kâfi gelmiyeceği borsa rayicile tahakkuk eder ve mürtehin rehnin satılmasını istemezse rehin, masadan muvakkaten çıkarılır.

Rehinli alacak sahibi bu işlere ait muamelelerden dolayı icra mahkemesine şikâyet hakkını haizdir.

210 uncu maddenin birinci fıkrası uyarınca masa hakkında faydalı olmayacağı anlaşıldığı için kapatılıp mühürlenen yerlerin, üzerinde rehin bulunmasa dahi, ilk alacaklılar toplanması tarafından da uygun bulunması hâlinde iflâs idaresince derhâl satışı yapılır.

Bu maddeye göre yapılacak satışlar, 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir.

 

İİK m. 186 – İhtiyaten veya icraen haczedilen şeyler

 

MADDE 186- İhtiyaten haczedilmiş mallarla iflâs açıldığı zaman paraya çevrilmemiş mahcuz mallar masaya girer.

İflasın açılmasından evvel paraya çevrilmiş bulunan mahcuz malların bedeli, 138 ilâ 144 üncü maddeler hükümlerine göre haciz koyduran alacaklılara paylaştırılır. Artan kısım iflas masasına intikal eder.

 

İİK m. 187 – İptal davasına tâbi haklar

 

MADDE 187- 201 inci madde ile 277 den 284 üncüye kadar olan maddeler mucibince iptal davasına mevzu olabilecek bütün şeylerin masaya intikali için iflâs idaresi lâzımgelen davaları açar.

 

İİK m. 188 – Bedelinin tahsili için verilmiş emre veya hâmiline muharrer senetler

 

MADDE 188- Sırf bedelini tahsil etmek için yahut tayin edilen ilerideki bir tediyeye karşılık olarak müflise devredilmiş olan hâmiline veya emre muharrer senetleri devredenler geriye istiyebilir.

 

İİK m. 189 – Başkasına ait malın satış bedeli

 

MADDE 189- Müflis başkasına ait bir malı satıpta iflâsın açılmasından evvel parasını almamış ise mal sahibi, bu mal için yapılan masrafların masaya tesviyesi mukabilinde alıcıda olan alacağın kendisine temlikini yahut satılan şeyin bedeli masaya ödenmiş ise bu bedelin kendisine verilmesini istiyebilir.

 

İİK m. 190 – Satıcının geri alma hakkı

 

MADDE 190- Satıldığı ve gönderildiği halde iflâsına hükmolunmazdan evvel müflisin eline geçmiyen mallar için masa tarafından bedeli verilmiş olmadıkça satıcı istirdat iddiasında bulunabilir.

Bu mallar iflasın ilânından evvel taşıma senedi, konişmento, makbuz senedi, varant gibi emtiayı temsil eden bir senetle iyi niyet sahibi üçüncü bir şahsa satılmış veya rehnedilmiş olurlarsa artık geri alınamazlar.

 

İİK m. 191 – Müflisin tasarrufa ehliyetsizliği ve poliçe ödenmesi hükümleri

 

MADDE 191- Borçlunun iflâs açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüzdür.

İflâs açılmadan evvel borçlu tarafından imza edilmiş emre muharrer bir senet veya üzerine keşide olunmuş bir poliçe iflâsın ilânından evvel vadesinde müflis tarafından ödenmiş olursa iflâstan haberdar olmıyan ve ödemenin reddi halinde üçüncü bir şahsa rücu hakkını kullanabilecek vaziyette bulunan hâmilden ödenen meblâğ geri alınamaz.

 

İİK m. 192 – Müflise ödeme

 

MADDE 192- İflâsın açılmasından sonra müflis hiçbir ödeme kabul edemez. Müflise ödemede bulunan kimse müflisin alacaklılarına karşı ancak masaya giren para veya kıymet nisbetinde borcundan kurtulur. Bununla beraber iflâsın ilânından evvel müflise ödemede bulunan borçlu iflâstan haberi yoksa borcundan kurtulur.

 

İİK m. 193 – Takibin durması ve düşmesi

 

MADDE 193- İflasın açılması, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur.

İflas kararının kesinleşmesi ile bu takipler düşer.

İflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı birinci fıkradaki takiplerden hiçbiri yapılamaz.

Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplere iflastan sonra da takip alacaklıları tarafından iflas masasına karşı devam edilir ve satış bedeli 151 inci maddeye göre rehinli alacaklılara paylaştırılır. Artan kısım iflas masasına intikal eder. Şu kadar ki, takip alacaklısı, iflastan önce başlamış olduğu rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipten vazgeçerek, rehnin 185 inci maddeye göre satılmasını isteyebilir.

 

İİK m. 194 – Hukuk davalarının tatili

 

MADDE 194- Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir. Bu hüküm şeref ve haysiyete tecavüzden, vücut üzerinde ika olunan zararlardan doğan tazminat davaları ile evlenme, ahvali şahsiye veya nafaka işlerine müteallik ihtilaflara, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerle ilgili olarak açılmış olan hukuk davalarına tatbik olunmaz.

Dava durduğu müddetçe zamanaşımı ve hakkı düşüren müddetler işlemez.

 

İİK m. 195 – II - Alacaklıların Hakları Üzerine İflâsın Tesirleri

Müflisin borçlarının muacceliyet kesbetmesi

 

MADDE 195- Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretile temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.

Müflisin vadesi gelmemiş faizsiz borçlarından yıllık kanunî faiz hesabıyla iskonto yapılır.

 

İİK m. 196 – Faiz

 

MADDE 196- İflasın açılması ile birlikte, iflas masasına giren alacaklarda faiz işlemeye devam eder.

Rehinle temin edilmemiş alacaklarda ticarî olmayan işlerdeki faiz oranı uygulanır.

Ancak, bu maddeye göre alacaklılara tahakkuk edecek faiz ödemeleri, 195 inci maddeye göre hesaplanan ana paralar ödendikten sonra bakiyesi üzerinden yapılır.

 

İİK m. 197 – Şarta muallâk alacaklar

 

MADDE 197- Alacaklı talikî bir şarta veya gayri muayyen bir vadeye muallâk bulunan alacağını da kaydettirebilir. Fakat hissesini şartın tahakkukunda veya vadenin hulûlünde alır.

Kaydı hayatla irat mukavelenamesinden doğan iddialarda Borçlar Kanununun 509 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası hükmü caridir.

 

İİK m. 198 – Mevzuu para olmıyan alacakların paraya çevrilmesi

 

MADDE 198- Mevzuu para olmıyan alacak ona muadil bir kıymette para alacağına çevrilir. Şu kadar ki iflâs idaresi taahhüdün aynen ifasını deruhde edebilir. Bu takdirde alacaklı talep ederse iflâs idaresi teminat gösterir.

Borçlar Kanununun 290 ncı maddesi hükümleri mahfuzdur.

 

İİK m. 199 – Tamam olmuş satışların ifası

 

MADDE 199- İflâsın açılmasından evvel borçluya bir mal satıp teslim eden satıcı fesih ve geri almak hakkını açıkça muhafaza etmiş olsa bile, akti feshedemez ve sattığını geri alamaz.

 

İİK m. 200 – Takas

 

MADDE 200- Alacaklı alacağını müflisin kendinde olan alacağı ile takas edebilir.

Aşağıdaki hallerde takas yapılamaz.

1 - Müflisin borçlusu iflâs açıldıktan sonra müflisin alacaklısı olursa;

2 - Müflisin alacaklısı iflâs açıldıktan sonra müflisin veya masanın borçlusu olursa;

3 - Alacaklının alacağı hâmile muharrer bir senede müstenit ise.

Anonim, limited ve kooperatif şirketlerin iflasları halinde esas mukavele gereğince verilmesi lâzımgelen hisse senedi bedellerinin henüz ödenmemiş olan kısımları veya konması taahhüdedilen ve fakat konmamış olan sermayeler bu şirketlerin borçlariyle takas edilemez.

 

İİK m. 201 – Takasa itiraz

 

MADDE 201- Müflisin borçlusu iflâsın açılmasından evvel alacaklısının aciz halinde bulunduğunu bilerek masanın zararına kendisine veya üçüncü bir şahsa takas suretile bir menfaat temin etmek için müflise karşı bir alacak ihdas ederse bu takasa mahkemede itiraz edilebilir.

 

İİK m. 202 – Müflisin kefil olduğu borçlar

 

MADDE 202- Müflisin kefil olduğu borçlar vadeleri gelmese bile masaya zimmet olarak kaydolunur.

Masa ödediği para nisbetinde asıl ve müşterek borçluların alacaklıları yerine geçer (Borçlar Kanunu 496). Asıl borçlunun veya müşterek borçlulardan birinin iflâsı halinde 203 ve 204 üncü maddeler tatbik olunur.

 

İİK m. 203 – Müşterek borçluların bir zamanda iflâsı

 

MADDE 203- Bir borcu birlikte taahhüt edenlerin iflâs muameleleri bir zamana tesadüf ederse alacaklı alacağının tamamını müflislerin her birinin masasından istiyebilir.

Toplanan hisseler alacak yekûnundan fazla ise bu fazla müşterek borçlusuna karşı mükellef olduğu hisseden ziyade ödemede bulunmuş olan masalara intikal eder.

Ödedikleri hisselerin mecmuu alacak miktarını geçmedikçe masaların yekdiğerine rücu hakları yoktur.

 

İİK m. 204 – Müflisle birlikte borçlu tarafından borcun kısmen ödenmesi

 

MADDE 204- Alacaklı müflisle birlikte borçlu olandan alacağının bir kısmını almış ise müşterek borçlunun müflise rücu hakkı olsun olmasın borcun tamamı masaya kaydolunur.

İflâs masasına kaydolunmak hakkı alacaklının ve müşterek borçlunundur.

Alacaklı masaca yapılan taksimde alacağının tamamına düşen hisseden alacağını tamamlıyacak kadarını alır; geriye kalan paradan müşterek borçluya, rücu hakkı olduğu miktara düşen hisse verilir. Artan para da masaya kalır.

 

İİK m. 205 – Kollektif şirketin ve gayri mahdut mes'uliyetli şeriklerin iflâsı

 

MADDE 205- Bir kollektif şirket ile şeriklerden birisinin iflâs muameleleri bir zamana tesadüf ederse şirketin alacaklıları bütün alacaklarını şerikin de masasına kaydettirirler; ancak şirket masasından alamadıkları miktarı müflis şerikin masasından istiyebilirler. Bu miktarın müteaddit şerikler tarafından ödenmesi halinde 203 ve 204 üncü maddeler tatbik olunur. Şirket iflâs etmeksizin şeriklerden birisi iflâs ederse şirketin alacaklıları alacaklarının tamamile masaya kabul olunurlar. Müflis şerikin masası 202 nci maddede yazılı olduğu gibi şirket alacaklıları yerine geçer.

 

İİK m. 206 – Adi ve rehinli alacakların sırası

 

MADDE 206- Alacakları rehinli olan alacaklıların satış tutarı üzerinde rüçhan hakları vardır. Gümrük resmi ve akar vergisi gibi Devlet tekliflerinden muayyen eşya ve akardan alınması lazım gelen resim ve vergi, rehinli alacaklardan sonra gelir.

Bir alacak birden ziyade rehinle temin edilmiş ise satış tutarı borca mahsub edilirken her rehinin idare ve satış masrafı ve bu rehinlerden bir kısmı ile temin edilmiş başka alacaklar da varsa bunlar nazara alınıp paylaştırmada lâzım gelen tenasübe riayet edilir.

Alacakları taşınmaz rehinile temin edilmiş olan alacaklıların sırası ve bu teminatın faiz ve eklentisine şümulü Kanunu Medeninin taşınmaz rehinine müteallik hükümlerine göre tayin olunur.

Teminatlı olup da rehinle karşılanmamış olan veya teminatsız bulunan alacaklar masa mallarının satış tutarından, aşağıdaki sıra ile verilmek üzere kaydolunur:

Birinci sıra:

A) İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflâsın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflâs nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları,

B) İşverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları,

C) İflâsın açılmasından önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları.

İkinci sıra:

Velâyet ve vesayet nedeniyle malları borçlunun idaresine bırakılan kimselerin bu ilişki nedeniyle doğmuş olan tüm alacakları;

Ancak bu alacaklar, iflâs, vesayet veya velâyetin devam ettiği müddet yahut bunların bitmesini takip eden yıl içinde açılırsa imtiyazlı alacak olarak kabul olunur. Bir davanın veya takibin devam ettiği müddet hesaba katılmaz.

Üçüncü sıra:

Özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklar.

Dördüncü sıra:

İmtiyazlı olmayan diğer bütün alacaklar.

Bir ve ikinci sıradaki müddetlerin hesaplanmasında aşağıdaki süreler hesaba katılmaz:

1. İflâsın açılmasından önce mühlet de dahil olmak üzere geçirilen konkordato süresi.

2. İflâsın ertelenmesi süresi.

3. Alacak hakkında açılmış olan davanın devam ettiği süre.

4. Terekenin iflâs hükümlerine göre tasfiyesinde, ölüm tarihinden tasfiye kararı verilmesine kadar geçen süre.

Gemilerin paraya çevrilmesi hâlinde yapılacak sıra cetveli, bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemiler için Türk Ticaret Kanununun 1389 ilâ 1397 nci maddesi hükümlerine göre düzenlenir.

 

İİK m. 207 – Sıralar arasındaki münasebet

 

MADDE 207- Her sıranın alacaklıları aralarında müsavi hakka maliktirler.

Bir sıra evvelki alacaklılar alacaklarını tamamen almadıkça sonra gelen sıradakiler bir şey alamazlar.

 

İİK m. 310 – I- Taksiratlı İflâs

Taksiratlı iflâs halleri

 

MADDE 310- Aşağıdaki hallerden biri kendisinde bulunan müflis taksiratlı sayılır ve Türk Ceza Kanununa göre cezalandırılır:

1 - Ziyanları için makul sebepler gösteremezse;

2 - Evinin masrafları hadden fazla ise;

3 - Kumar yahut mücerret baht oyunlarında ve borsa muamelelerinde külliyetli para sarfetmişse;

4 - Borcunun, mevcudu ile alacağından çok olduğunu bildiği halde bu vaziyetinden haberleri olmıyan kimselerden ehemmiyetli miktarda veresiye mal satın yahut borç para almış ise;

5 - Ticaret Kanununun 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının 1 ilâ 3 üncü bentlerinde sayılan defterleri hiç veya kanunun emrettiği şekilde tutmamış ise;

6 - Mevcudu ile alacağından çok fazla mebaliğ için senetler imza etmiş ise;

7 - İflas takibi sırasında mahkeme, iflas idaresi veya iflas dairesi tarafından çağrıldığı halde makbul bir mazeret olmaksızın gelmemiş ise;

8 - İşlerini terkederek kaçmış ise;

9 - Evvelki bir konkordato şartlarını ifa etmeden yeniden iflâsına hükmolunmuş ise;

10 - 178 inci maddenin son fıkrası hükmüne riayet etmeyipte bir sene içinde iflâsı vuku bulmuşsa.

 

İİK m. 311 – II - Hileli İflâs

Hileli iflâs halleri

 

MADDE 311- İflasından evvel veya sonra alacaklılarını zarara sokmak kasdiyle ve hususiyle aşağıdaki suretlerle hileli muamelelerde bulunan kimse hileli müflis sayılır ve Türk Ceza Kanununa göre cezalandırılır:

1. Alacaklıların müşterek rehini makamında olan mallarını tamamen veya kısmen kaçırır, gizler veya tahrip ederse;

2. Alacaklıların zararına olarak hakikata aykırı makbuzlar verir veya yazı ile borç ikrar ederse;

3. Muvazaalı satışlar, muameleler yahut bağışlamalar yaparsa;

4. Evlenme mukavelesinde hakikaten getirilmemiş bir çeyizi getirilmiş gibi tanır ve karı da bu mukaveleyi kocasının alacaklılarına karşı istimale kalkışırsa;

5. Hakikata aykırı borç ikrar etmek yahut muvazaalı muameleler ve mukaveleler yapmak suretiyle alacaklılarını zarara sokarsa;

6. Borcu mevcudu ile alacağından ziyade olduğunu bildiği halde ehemmiyetli kıymeti haiz ticari mallarını yahut fabrikasının mahsullerini hem satış gününün piyasasından, hem de malolduğu veya satınalındığı kıymetten pek aşağı bir fiyatla satmak suretiyle mevcudunu israf ederse;

7. Konkordato mukavelesi haricinde alacaklıya hususi menfaatler temin ederse;

8. Hakikate aykırı muhasebe ve sahte bilançolarla aktifini hakikatte olduğundan fazla veya noksan gösterirse.

Bir numaralı bentte yazılı malların kıymetine göre Türk Ceza Kanununun 522 nci maddesi tatbik olunur.

Bir numaralı bentte yazılı suçları yapanlar müflisin evi halkından kimseler ise müflis gibi cezalandırılırlar.

Türk Ceza Kanununun iştirak hükümleri dışında kalsa dahi, müflisin aktifini azaltmak maksadiyle ona ait taşınır ve taşınmaz malları kısmen veya tamamen saklıyan veya kaçıran ve muvazaa ile temellük eden veya bu hususlarda yataklık veya tavassut eden veya iflas masasına müracaat ile kısmen veya tamamen asılsız alacaklarını kaydettiren veya müflisin tediye kabiliyetini azaltmak maksadiyle kendi adına veya müstear adla ticari faaliyetlere girişen kimseler hakkında dahi aynı cezalar uygulanır.

 

İİK m. 312 – İtibarın Yerine Gelmesi

A - Hileli müflis

 

MADDE 312- Hileli müflis itibarının yerine gelmesini Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun memnu hakların iadesine dair faslındaki hükümlere göre elde edebilir. Ancak mezkûr fasılda yazılı şartların ifasından başka dilekçesine, masaya kabul edilmiş bütün alacaklıların alacakları tamamen itfa edildiğine dair makbuzlarını veya sair vesikalarını raptetmesi lâzımdır.

 

İİK m. 313 – B - Taksiratlı müflis

 

MADDE 313- Taksiratlı müflis infazı lâzım gelen cezasını çektikten veya kanunî sebeplerle ceza düştükten sonra iflas kararını veren mahkemeye arzuhal ile müracaat ederek itibarının yerine gelmesini talep edebilir. Dilekçe masaya kabul edilmiş bütün alacaklıların alacaklarını gösteren iflas dairesinden alınmış bir defterle bu borçların tamamen itfa edildiğine dair makbuzlar veya sair ispat edici evrak ile tevsik edilir.

 

İİK m. 314 – C - Adi müflis

 

MADDE 314- Adi müflis masaya kabul edilmiş bütün alacaklıların alacaklarını itfa ettiğine dair makbuz veya vesikaları göstererek iflâsa karar veren mahkemeden itibarının yerine gelmesini istiyebilir.

 

İİK m. 315 – İlân

 

MADDE 315- Yukarıki maddelere göre talebin kabulü üzerine verilen hüküm, Resmî Gazete ile ilân olunur.

 

İİK m. 316 – Ölümden sonra itibarın yerine gelmesi

 

MADDE 316- Hileli veya taksiratlı yahut adi müflisin itibarının yerine gelmesine ölümünden sonra mirasçılarından birinin talebile de hükmolunabilir.

 

Borçlar Kanunu m. 98 – 2. İfa güçsüzlüğü

 

MADDE 98- Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmede, taraflardan birinin borcunu ifada güçsüzlüğe düşmesi ve özellikle iflas etmesi ya da hakkındaki haciz işleminin sonuçsuz kalması sebebiyle diğer tarafın hakkı tehlikeye düşerse bu taraf, karşı edimin ifası güvence altına alınıncaya kadar kendi ediminin ifasından kaçınabilir.

Hakkı tehlikeye düşen taraf, ayrıca uygun bir sürede istediği güvence verilmezse sözleşmeden dönebilir.

 

Borçlar Kanunu m. 144 – III. Alacaklının rızasıyla takas edilebilir alacaklar

 

MADDE 144- Aşağıdaki alacaklar takas haklarının doğumundan sonra, ancak alacaklıların rızasıyla takas edilebilir:

1. Tevdi edilmiş eşyanın geri verilmesine veya bedeline ilişkin alacaklar.

2. Haksız olarak alınmış veya aldatma sonucunda alıkonulmuş eşyanın geri verilmesine veya bedeline ilişkin alacaklar.

3. Nafaka ve işçi ücreti gibi, borçlunun ve ailesinin bakımı için zorunlu olup, özel niteliği gereği, doğrudan alacaklıya verilmesi gereken alacaklar.

 

Borçlar Kanunu m. 332 – 2. Kiracının iflası

 

MADDE 332- Kiracı, kiralananın tesliminden sonra iflas ederse kiraya veren, işleyecek kira bedelleri için güvence verilmesini isteyebilir.

Kiraya veren, güvence verilmesi için kiracı ve iflas masasına yazılı olarak uygun bir süre verir. Bu süre içinde kendisine güvence verilmezse kiraya veren, sözleşmeyi herhangi bir fesih bildirim süresine uymaksızın hemen feshedebilir.

 

Borçlar Kanunu m. 436 – b. İşverenin ödeme güçsüzlüğüne düşmesi

 

MADDE 436- İşverenin ödeme güçsüzlüğüne düşmesi hâlinde işçi, sözleşmeden doğan hakları uygun bir süre içinde işveren tarafından güvenceye bağlanmazsa, sözleşmeyi derhâl feshedebilir.

 

 

Borçlar Kanunu m. 594 – f. Bildirim, iflasta ve konkordatoda kayıt

 

MADDE 594- Asıl borçlu, anaparanın veya yarım yıllık döneme ait faizin ödenmesinde ya da yıldan yıla yapılması öngörülen anapara ödemelerinde altı ay gecikirse, alacaklının durumu kefile bildirmesi gerekir. İstek hâlinde alacaklı, her zaman asıl borcun kapsamı hakkında kefile bilgi vermek zorundadır.

Asıl borçlunun iflasına karar verilmiş veya borçlu konkordato istemişse alacaklı, alacağını kaydettirmek ve haklarının korunması için gerekeni yapmak zorundadır. Alacaklının,  borçlunun iflas ettiğini veya borçluya konkordato mehli verildiğini öğrendiği anda, durumu kefile bildirmesi gerekir.

Alacaklı, yukarıdaki fıkralarda öngörülen gereklerden birini yerine getirmezse, bundan dolayı kefilin uğradığı zarar miktarınca ona karşı haklarını kaybeder.

 

Borçlar Kanunu m. 601 – IV. Süreli olmayan kefalette

 

MADDE 601- Süreli olmayan kefalette kefil, asıl borç muaccel olunca, adi kefalette her zaman ve müteselsil kefalette ise, kanunun öngördüğü hâllerde, alacaklıdan, bir ay içinde borçluya karşı dava ve takip haklarını kullanmasını, varsa rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçmesini ve ara vermeden takibe devam etmesini isteyebilir.

Borç, alacaklının borçluya yapacağı bildirim sonucunda muaccel olacaksa kefil, kefalet sözleşmesinin kurulduğu tarihten bir yıl sonra alacaklıdan, bu bildirimi yapmasını ve borç bu suretle muaccel olunca, yukarıdaki fıkra hükümleri uyarınca takip ve dava haklarını kullanmasını isteyebilir.

Alacaklı, kefilin bu istemlerini yerine getirmezse, kefil borcundan kurtulur.

 

Adli Sicil Kanunu m. 13/A – Yasaklanmış hakların geri verilmesi

 

MADDE 13/A- (1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,

a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,

b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması,

gerekir.

(2) Mahkûm olunan cezanın infazına genel af veya etkin pişmanlık dışında başka bir hukukî nedenle son verilmiş olması halinde, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilmesi için, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmesi gerekir. Ancak, bu süre kişinin mahkûm olduğu hapis cezasına üç yıl eklenmek suretiyle bulunacak süreden az olamaz.

(3) Yasaklanmış hakların geri verilmesi için, hükümlünün veya vekilinin talebi üzerine, hükmü veren mahkemenin veya hükümlünün ikametgâhının bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkemenin karar vermesi gerekir.

(4) Mahkeme bu husustaki kararını, dosya üzerinde inceleme yaparak ya da Cumhuriyet savcısını ve hükümlüyü dinlemek suretiyle verebilir.

(5) Yasaklanmış hakların geri verilmesi talebi üzerine mahkemenin verdiği karara karşı, hükümle ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanununda öngörülen kanun yoluna başvurulabilir.

(6) Yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin karar, kesinleşmesi halinde, adlî sicil arşivine kaydedilir.

(7) Yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna başvurulması nedeniyle oluşan bütün masraflar hükümlü tarafından karşılanır.

 

Açıklamalar

 

3.1. Müflis Bakımından Sonuçları

3.1.1. İflas Masasının Teşkili, m. 184-190

Borçlunun haczedilebilir tüm mallarının iflas masasına girmesi

m. 184: İflasın açıldığı anda nerede ve kimin elinde olduğu önem taşımaksızın müflisin haczi kabil bütün mal ve hakları bir masa teşkil eder.

 

Haczi kabil olmayan mal ve haklar, m. 82, masaya girmez. Kısmen haczi kabil olanlar, m. 83. Haczi kabil olduğu ölçüde masaya girer.

 

Miras, bağış, şans oyunları gibi borçlunun şahsi emek ve çaba harcamaksızın kazanmış olduğu mallar da girecektir. Şahsi çalışması sonucu kazandığı mal ve haklar girmez.

 

Rehinli malların masaya girmesi

m. 185: iflas açılmasından sonra rehin tesis edilemez, açılmasından önce edilmiş olabilir. Açılmasından sonra tesis edilmişse iflas alacaklılarına karşı hükümsüzdür, m. 191

 

Teminat altına alınmış alacaklar ve rehnedilmiş taşınırlar, iflasın açılması ile muaccel hale gelir, taşınmazların rehni ile teminat altına alınmış alacaklar ise iflasın açılması ile muaccel hale gelmez, m. 195

 

Rehin hakkı sahibi alacaklı, henüz takibe başlamamışsa rehinli mal masaya dahil olur, ancak rüçhan hakkı saklıdır, m. 185. Tasfiyenin adi usulde yapılmasına karar verip keyfiyeti ilan ettiği tarihten itibaren 1 ay içinde mal üzerindeki hak saklı kalmak şartıyla iflas dairesine tevdi edilmesi gerekir, m. 219. Tevdi edilmezse rüçhan hakkı kaybedileceği gibi cezai sorumluluk da söz konusu olur.

 

Rehinli mal en yakın zamanda paraya çevrilir. Paraya çevrilen malın bedelinden muhafaza ve satış giderleri çıkarıldıktan sonra rehinli malın alacağı ödenir, artan olursa masaya girer.

 

Rehinli mal bedeli, rehinli alacaklının alacağını tam olarak karşılamayacak olursa, bakiye alacak miktarı teminatsız olup normal iflas alacağı olarak masaya kaydedilir ve garameye girer.

 

Rehnedilmiş malın borsa rayici ile alacağı karşılamyacağının anlaşılması halinde, malın satılmasını istemediği takdirde mal geçici olarak masadan çıkarılır, m. 185

 

İflas dairesi, müflisin mağazalarını, eşya depolarını, fabrikalarını, imalathanelerini ve buna mümasil yerleri masa hakkında faydalı olacağı anlaşılırsa ilk alacaklılar toplantısına kadar kontrolü altında idare eder, aksi takdirde bu yerleri kapatıp mühürler, m. 210. Bunlar üzerinde rehin bulunmasa dahi uygun bulunması halinde iflas idaresince derhal satışı yapılır, m. 185.

 

Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip devam ederken borçlu hakkında iflas kararı verilmiş olursa takibe bir etkisi olmaz, ancak takibe iflas idaresine karşı devam edilir, m. 193. Satılan mal bedelinden artan olursa masaya girer. Malın bedeli alacağı karşılamaya yetmezse geriye kalan miktar için alacak masaya adi alacak olarak kaydedilir.

 

Takibin devamı sırasında borçlunun iflasına karar verilirse, rehin hakkı sahibi alacaklı takipten vazgeçerek rehinli malı masaya verip 185. Madde uyarınca paraya çevrilmesini isteyebilir.

 

İflastan sonra da masaya karşı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir Konkordato mühleti verilmiş ise, rehinli alacaklar için icra takibi yapılabilir, m. 295.

 

3.bir kişinin borçlunun borcunu teminat almak için taşınır malını rehin vermiş ya da taşınmazını ipotek ettirmiş olması halinde, müflis borçtan şahsen sorumlu ise, alacaklı alacağının tamamını adi alacak olarak iflas masasına yazdırır. Bu halde 3. Kişiye ait rehinli mal iflas masası dışında kalır. Bu alacağı, üçüncü kişinin verdiği taşınır mal rehni ya da ipotekle teminat altına alınmış alacaklı, iflas masasından rehinsiz bir alacaklı gibi alacağına düşen hisseyi alır, bu oranda alacağı son bulur. Kalan alacağı için ise rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaparak bedelinden kalan alacağını alır.

 

Müflisin borcu için rehnedilmiş malın sadece belirli bir hissesi müflise ait olup da diğer hisseleri 3. Kişilere aitse rehinli malın tüm olarak iflas masasına girmesine gerek yoktur, sadece müflise ait hisse masaya girecektir.

 

3.kişinin borcunu temin için müflisin iflas etmeden önce verdiği rehinler de iflas masasına girer. Rehin alacaklısı, iflas idaresinden rehinli malı m. 185 gereğince paraya çevrilmesini isteyebilir. Bakiyeyi, müflisin iflas masasından adi alacak olarak isteyemez. Çünkü müflisin 3. Kişinin borcundan şahsen sorumluluğu bulunmamaktadır. Rehinli malın satış bedelinden rehin alacaklısının alacağını ödeyen iflas masası, ödediği para nispetinde rehin alacaklısının haklarına halef olur, m. 127 ve asıl borçlu olan 3. Kişiden rehin alacaklısına ödediği parayı talep eder.

 

Asıl borçlu ve rehin maliki aynı zamanda iflas etmişse İİK m. 203 uygulama alanı bulur. Rehin alacaklısı her iki masaya da rüçhanlı alacak olarak alacağını yazdırır.

 

Asıl borçlu hakkındaki iflas kapandıktan sonra, rehin maliki 3.kişinin iflas etmiş olması halinde İİK m. 204 uygulanır.

 

Hacizli malların masaya girmesi

m. 186: İhtiyaten hacizli mallarla iflas açıldığı zaman paraya çevrilmemiş mallar masaya girer.

 

İflas açılmadan önce üzerine ihtiyati haciz ve geçici haciz konmuş olan mallar iflas masasına girer.

 

Hacizde istihkak davasındaki hükümlere göre haczedilen bir malın mülkiyetinin borçluya ait olduğu sabit olmuşsa bu mal de iflas masasına girer. 3.kişi istihkak davasını kazanarak bir malı hacizden kurtarmış idi ise, bu mal iflas masasına giremez. İflas idaresi, malın müflise ait olduğunu ve masaya girmekte olduğunu iddia edebilir ve iflastaki istihkak prosedürünü başlatabilir. Mal, masanın elinde ise iflas idaresi 3.kişiye istihkak davası açması için 7 günlük süre verir.

 

Külli icranın yanında ferdi icra takiplerine devam edilemez, m. 193. Kamu düzeni ile ilgilidir, icra dairesi kendiliğinden gözetir. Müflisin alacaklılarının haczettirmiş olduğu mallar masaya girer, iflas masasındaki diğer mallarla birlikte satılarak bedelinden müflisin tüm alacaklılarının alacakları karşılanacaktır.

 

İflas masasına giren hacizli malın iflastan sonra satışı geçersiz olup bunun geçersizliği süresiz şikayet yoluyla ileri sürülebilir.

 

İflas açılmadan önce paraya çevrilmişse (paraya çevirme işlemi tamamlandıysa; açık arttırma ile satışta ihalenin tamamlanmış olması gerekir. Pazarlıkla satışta iflastan önce pazarlıkla satış akdinin yapılmış olması gereklidir.) haciz alacaklısı alacağını alır. Alacağını karşılamaya yetmezse icra müdürü kendiliğinden aciz vesikası düzenleyerek alacaklıya verir, alacaklı buna dayanarak bakiye alacağını iflas masasına yazdırıp, m. 219, garameye iştirak eder, m. 230.

 

İptal davası açma hakkının masaya geçmesi

 

Masa malvarlığını azaltan tasarrufların geçersiz olduğunu ileri sürmek iptal davası açmak hakkı, iflas idaresine aittir. İflasın açılmasından sonra tasarrufların iptalini iflas idaresi dava eder, m. 277

 

İflas alacaklıları, alacaklılar toplantısında davayı açma yetkisini isteyen bir iflas alacaklısına devredebilir, m. 245. Alacaklı, davayı kazanırsa tasarruf konusu malın bedelinden masraflar çıkarıldıktan sonra, kendi alacağını alır, artanı da masaya koyar. Bu halde, aciz vesikası bulunması gerekmez. Bankacılık Kanunu geçici madde 13 gereğince fon alacaklarının tahsili amacıyla açılan tasarrufun iptali davalarında da aciz belgesi aranmaz. Kamu bankaları da aciz belgesine ihtiyaç duymadan tasarrufun iptali davası açabilir. Kendisine karşı icra mahkemesinde istihkak davası, m. 97 açılan alacaklının bu davaya karşı iptal davasını karşılık dava olarak açabildiği halde de davacının aciz belgesi ibraz etmesine gerek yoktur.

 

Masadan Çıkarılabilecek Mal ve Haklar, m. 188, 189, 190

3.kişiye ait olup müflise ait olduğu düşüncesiyle masa varlığına dahil edilen malların masadan çıkartılması gerekir.

 

3.kişi malvarlığına dahil eden değerler arasında gözüken bir mal üzerinde hak iddia ederse ve malı masadan çıkarmak isterse iflas idaresine başvurur, talep kabul edilmezse istihkak davası açabilir.

 

Masadan çıkarılabilecek mal ve haklar:

 

1.      Tahsil için verilen emre ve hamiline yazılı senetler, m. 188

 

İflas açılmadan önce müflise sadece bedelini tahsil etmek için emre veya hamiline senet devretmiş kişi senedini müflisin masasından geri isteyebilir.

 

Senet borçluya ciro edilirken bunun yalnızca tahsil amacıyla verildiği ve elde edilecek paranın devredene (ciro edene) ödeneceği kararlaştırılmışsa, yani tahsil cirosu ise, senedi devreden bunu geri isteyebilecektir.

 

Tayin olunmuş ileri bir tarihte gerçekleşecek ödemeye karşılık olmak üzere borçluya senet devretmiş olanlar daha sonra borçlunun iflas etmiş olması halinde bu senetleri masadan isteyebilir, m. 188.

 

Borçlu iflas etmeden önce bunları tahsil etmiş veya başkasına devretmişse daha sonra borçlunun iflas etmiş olması halinde bu senetleri masadan isteyebilir, m. 188

 

Borçlu iflas etmeden önce bunları tahsil etmiş veya başkasına devretmişse senet bedelinin iflas alacağı olarak müflisin masasına kaydettirilmesinden ve garameye iştirakten başka yapılabilecek bir şey yoktur. Ancak müflisin aldığı para kendi parası ile karışmadan, örneğin ayrı bir hesapta tutulmakta ise, o zaman senedi tahsil için devreden kişi bu ayrı duran paranın kendisine masa alacağı olarak verilmesini isteyebilir.

 

2.      Başkasına ait malın satış bedeli, m. 189

Müflis, başkasına ait olan bir malı satıp da bedelini iflastan önce tahsil etmemiş ise, malın sahibi olan kişi, bu mal için yapılan masrafların masaya ödenmesi karşılığında malı satın alan kişiden olan satış bedeli alacağının kendisine temlik edilmesini veya satılan şeyin bedeli masaya ödenmiş ise bu bedelin kendisine verilmesini isteyebilir, m. 189.

 

3.      Satıcının geri alma hakkı, m. 190

Müflise satılıp gönderilmiş olduğu halde iflasın açılmasından önce müflisin eline geçmemiş olan mallar, masa tarafından bedeli verilmiş olmadıkça, satıcısı tarafından masadan geri istenebilir, m. 190.

 

Geri alma hakkının kullanılabilmesi için;

 

Satış, başka yerden gönderilerek yapılmış olmalıdır.

Mal, müflisin eline geçmemiş olmalıdır.

Satış bedelinin tamamı ödenmemiş olmalıdır.

Masa, satış bedelini ödeyerek sözleşmeye girmeye karar vermemiş olmalıdır.

Müflis, malı iyi niyetli üçüncü bir kişiye satmış veya rehnetmiş olmamalıdır.

 

Müflis, kendisine ulaşan malı satar veya rehnederse tasarruf konusu mallar, aşağıdaki koşullarda satıcı tarafından geri alınamaz:

 

Bir kimse hakkında iflas açılmadan önce o kimseye taşınır mallar satılıp gönderilmiş olmalı

Satılıp gönderilen mallar eline geçmeden önce, o kimsenin iflasına karar verilmiş olmalı

Satılıp gönderilen malları temsil eden konşimento, makbuz senedi vb. düzenlenmiş ve bunlar müflisin eline geçmiş olmalı

Müflis, iflas kararının ilanından önce emtia senedine dayanarak malları 3.kişiye satmış veya rehnetmiş olmalı

Müflisin kendisine gönderilen malları emtia senedi ile sattığı veya rehnettiği 3.kişi iyi niyetli olmalıdır.

 

İflas Alacağı-Masa Alacağı Kavramları

İflas alacağı, iflasın açıldığı andaki müflis borçlarıdır. Müflisin bu borçları, alacaklıları tarafından masaya yazdırılarak istenebilir.

İflas masasının oluşturulmasından tasfiyenin sonuna kadar iflas masasının işlemlerinden ötürü söz konusu borçlar da masadan istenebilir. Bu borçlara da masa borçları denir. Bunlar öncelikli olarak ödenir. Örneğin, iflas kararı ilan giderleri, defter tutma giderleri, masa mallarının muhafazası ve idaresi giderleri vb.

 

3.1.2. İflasın Müflisin Tasarruf Yetkisine Etkisi, m. 191-194

 

Müflisin Masa Malları Üzerindeki Tasarruflarının Hükümsüz Olması

Müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi, iflasın açılmasıyla sınırlanmış olur, m. 191, f. 1

İflas kararının ilanından sonra yapılan tasarruflar bakımından 3.kişinin iyi niyeti korunmaz. Sadece 3 istisnası vardır: m. 190, m. 191 f.2, m. 192

 

Müflisin sadece malvarlığını azaltıcı tasarruf işlemleri alacaklılar bakımından geçersiz sayılır. İşlemlerin hükümsüz olduğu iflas idaresi tarafından ileri sürülebilir. Yapılan tasarruf masa menfaatine ise iflas idaresi, söz konusu tasarrufi işlemin gerçersizliğini ileri sürmeyebilir.

 

Sadece müflisin alacaklıları bakımından hükümsüz sayılır, müflisin kendisiyle tasarruf işlemi yaptığı 3.kişi işlemin geçersizliğini ileri süremez.

 

Müflis, iflas açıldığı anda olan mevcut borçlarını ödeyemez. İflasın açılmasından sonra ödemenin geçerli olabilmesi için şu şartların varlığı aranır:

 

İflas açılmadan önce borçlu, bono imzalamış veya üzerine poliçe keşide olunmuş ve iflas ilanından önce bu bono veya poliçeyi vadesinde ödemiş olmalıdır.

 

Kendisine ödeme yapılmış olan kişi iyi niyetli olmalı, ödeme yapanın iflas ettiğini bilmiyor olmalıdır.

 

Ödemenin reddedilmiş olması halinde, 3.kişiye rücu hakkını kullanabilecek durumda olmalıdır.

 

İflasın açılmasından sonra müflis hiçbir ödeme kabul edemez, m. 192.

 

İflasın ilanından önceki dönemde müflise veya vekiline ödemede bulunanlar iyi niyetli olmaları şartıyla borcundan kurtulur, m. 192. İlandan sonra müflise yapılan ödemeler geçersizdir.

 

İflasın açılması öncesinde müflis aleyhine başlatılmış takiplerin durması ve düşmesi, m. 193

İflasın açılmasından önce müflise karşı başlatılmış olan takipler durur. Müflisin alacaklı olduğu takiplere iflas masasını temsilen iflas idaresince devam edilir.

 

m.193’de sayılan iflasın açılması ile duracak takipler tahdidi değildir. Müflise karşı yapılan ve masaya giren malvarlığı ile ilgili takipler durur.

 

Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilgili takipler, m. 193, kiralananın tahliyesine dair takiplerle borçlunun şahsına ilişkin takipler ise devam eder. Rehin hakkı sahibi, dilerse masaya karşı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip de yapabilir, m. 185.

 

İflasın açılması ile duran takiplerde hiçbir icra takip işlemi yapılamaz. İflas kararı bozulursa takiplere kaldığı yerden devam edilir.

 

İflasın açılmasıyla bu takiplere dayanarak haczedilmiş mallar iflas masasına geçer. İflasın açılmasından önce hacizli mallar satılmış durumda ise, takiplere iflas kararına rağmen devam edilir ve paralar alacaklılara paylaştırılır, m. 186 f. 2

 

Müflise karşı iflas sürecinde rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipler dışında yeni takip yapılamaz.

 

Yeni takip yapma yasağı iflas alacaklıları içindir, masa alacaklılarının, iflas idaresine karşı haciz yoluyla takip yapması mümkündür. İflastan sonra doğmuş, iflas alacağı olmayan borçlar için iflas tasfiyesi sırasında da müflis haciz yoluyla takibe uğrayabilir, müflisin ücreti kısmen de olsa haczedilebilir.

 

Müflisin Taraf Olduğu Hukuk Davalarının Durması, m. 194

İflas masasına giren mal ve haklara ilişkin hukuk davaları, iflasın açılmasıyla durur.

 

Yapılan usuli işlemlere iflas idaresi onay vermedikçe bu işlemler masaya karşı hüküm ifade etmez.

 

Davalar, 2. Alacaklılar toplanmasından 10 gün sonraya kadar durur. İflas idaresi davayı takip yetkisi kullanıp kullanmayacağına karar verir. Takiplerdekinin aksine duran davaların düşmesi söz konusu değildir. Duran zaman diliminde zamanaşımı ve hak düşürücü süreler işlemez, m. 194 f. 2

 

İflas kararının verilmesinden sonra açılacak davanın, masa malvarlığına ilişkin olması halinde, davanın müflise değil, iflas idaresine yöneltilmesi gerekir.

 

İflas idaresi, başarı şansı olduğu düşündüğü dava için masanın takip etmesine karar verir, ve bu karar 2. Alacaklılar toplantısının uygun bulmasıyla kesinleşir.

 

Başarı şansı görülmezse ve 2. Alacaklılar toplantısında da aynı sonuca varılırsa 2. Alacaklılar toplantısı tarafından masanın davayı takip etmemesine ve davayı takip etmek isteyen alacaklı varsa davayı takip yetkisinin ona verilmesine karar verilebilir, m. 245.

 

Davalı, davayı takip etmek istemeyen iflas idaresinden iflas açılıncaya kadar yapılmış yargılama giderlerini talep edebilir, bu giderler bu masadan iflas alacağı olarak talep edilebilir. Müflis, davayı kendi devam ettirir veya m. 245 uyarınca bir alacaklı tarafından devam ettirilirse müflis veya alacaklıdan talep edilebilir.

 

Müflis davalı ise iflas idaresi alacağı alacak olarak sıra cetveline geçirir. Bu davanın kabul edilip edilmeyeceğini 2. Alacaklar toplantısı karara bağlar. Davaya devam kararı alınırsa toplantıdan 10 gün sonra iflas idaresi davayı takip etmeye başlar veya tayin edeceği bir avukat aracılığıyla takip ettirir. Davacı, iflasın açılmasına kadar yapmış olduğu yargılama giderlerini iflas alacağı olarak isteyebilir.

 

Masa davayı devam ettirerek kaybederse davacı yargılama giderlerini masa alacağı olarak talep eder.

 

Acele haller, şeref ve haysiyete ilişkin tecavüzden, vücuda verilmiş bulunan zararlardan doğan tazminat davaları, evlenme ve kişilik haklarına ilişkin davalar, nafaka davaları ve rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerle ilgili açılmış hukuk davaları iflasın açılması ile durmaz.  Ceza davaları ise iflasın açılmasından etkilenmez.

 

3.1.3.İflasın Kamu Hukuku Bakımından Sonuçları

Hileli ve taksirli iflas.

İİK m. 310’da nelerin taksir sayılacağı sınırlandırıcı olarak sayılmıştı. TCK m. 161 ve 162. Maddeleri ilgili maddeleri yürürlükten kaldırdı. TCK hükümlülerin anlamlandırılmasında yine de bu maddelerden yararlanılabilir.

 

Taksirli iflas

Müflisin kusuruna dayanan iflas olmakla beraber kusur hile derecesinde değildir.

İİK 310. Maddesinde sayılmıştı. TCK m. 162.

 

Hileli iflas:

Ceza Kanunu, suçun cezası yanında suçun tanımını yapıp unsurlarına da yer vermiştir.

Malvarlığını eksiltmeye yönelik tasarruflarda bulunmak suçun maddi unsurlarını oluşturur.

Failin iflas etmesi, bu suç açısından bir objektif cezalandırabilme şartı niteliği taşır.

Md. 168, etkinlik pişmanlık indirimi ve malın ya da değerin hafifliği nedeniyle bir indirim bu suç için öngörülmemiştir.

Bu suçtan hüküm giyen müflisin yasaklanmış haklarının iadesi için müflisin tüm borçlarının ödenmiş olması gerekir.

ASK m. 13/A uygulanması mümkündür. İİK m. 312, CMK’ya atıf yapmıştır, ancak yeni CMK’da bu hükümler yoktur.

CMK’da memnu hakların iadesi kurumu bulunmamakla birlikte, ASK m. 13/A maddesinde bu kuruma yer verilmiş bulunmaktadır.

İİK m. 312 şartları sağlanmış olmalıdır. Müflisin alacaklılarının alacaklarını tahsil ettiğine dair makbuzların ibrazı ceza mahkemesince aranmalıdır.

 

Taksirli müflis ve adi müflis ise, İİK m. 313 ve 314 hükümleri çerçevesinde itibarın iadesi, iflasa karar veren asliye ticaret mahkemesinden talep edildiği görülmektedir.

 

3.2. İflasın Alacaklılar Bakımından Sonuçları

3.2.1. Müflisin Borçlarının İflasla Muaccel Hale Gelmesi, m. 195

İflasın açılması ile müflisin vadesi gelmemiş borçları da muaccel hale gelir.

Bu alacak faizli ise, iflasın açılmış olduğu güne kadar işlemiş faizler, takip masrafları alacağın aslına eklenir.

Alacak faizsiz ise, iflasın açılması ile vade günü arasındaki süre için kanuni faiz hesaplanıp bu faiz alacaktan iskonto edilir.

 

Borçlunun taşınmaz mal rehniyle teminat altına alınmış müeccel borçları iflasın açılması ile muaccel hale gelmez. Taşınır rehni ile teminat altına alınmış müeccel alacaklar iflasın açılmasıyla muaccel hale gelir.

 

Borçlunun rehinli taşınmazı, alacaklının rehin hakkıyla birlikte satılmakta ve müflisin müeccel olan şahsi borcu da alıcıya intikal etmektedir, m. 244, 245

Müflisin rehinli mallarının iflas idaresi tarafından en yakın ve en uygun zamanda satılması ve bunun sonunda elde edilen satış bedeli müeccel rehinli alacağı karşılamaya yetmezse alacağın rehinle karşılanamayan kısmının muaccel hale gelmiş sayılarak rehinle kapatılmamış alacak olarak m. 206 f. 4 gereğince iflas masasına yazdırılması söz konusu olacaktır.

 

Zamanaşımı, alacaklının alacağını masaya yazdırması ile gerçekleşir.

 

İflasın açılmasının müflisin 3. Kişilerden olan müeccel alacaklarına etkisi yoktur. Bunlar vadesi geldiğince iflas idaresince istenebilir, m. 229.

 

3.2.2. İflasın Faizlere Etkisi, m. 196

İflas kararı ile müflisin faizli borçlarına faiz işlemesi durmaz.

Masaya kaydedilen alacaklar için uygulanacak faiz oranı, kanuni faiz oranıdır.

Adi alacaklar için, faiz ödemeleri, 195. Maddeye göre hesaplanan ana paralar ödendikten sonra bakiyesi üzerinden yapılır, m. 196.

 

Rehinli alacaklara uygulanacak faiz oranı, iflasın açılmasından önce geçerli olan ve rehin senedinde kararlaştırılmış olan faiz oranıdır. Rehnin satış bedelinden alacağın aslı gibi faizler de öncelikle ödenir.

 

Rehin alacaklısı, hem iflasın açıldığı tarihe kadar olan, hem de iflasın açılmasından rehin konusu şeyin satıldığı tarihe kadar olan faizleri rehnin satış bedelinden alır.

Öncelikle rehin konusu şeyin satıldığı tarihe kadar olan faizler ödenir. Sonra iflasın açılmasına kadar işlemiş faizler ödenir. Artan, alacağın aslına mahsup edilir. Karşılanamayan alacak kesimi veya faiz kesimi adi alacak olarak masaya kaydedilir, m. 206.

 

3.2.3. Şarta Bağlı Alacak Hakkı Sahiplerinin Durumu, m. 197

Tasfiye sonunda bu alacaklar için de pay ayrılır ve bankaya yatırılır, m. 250.

Alacaklılara ancak şartın gerçekleşmesi veya belirsiz olan vadenin gelmesi halinde ödeme yapılır.

Geciktirici şarta bağlı veya belirsiz vadeye bağlı alacaklara iflasın hiçbir etkisi yoktur.

Bozucu şarta bağlı alacak hakkı sahipleri ise normal iflas alacakları gibi işlem görür. İflas kapandıktan sonra bozucu şart gerçekleşirse alacaklıya ödenen para, m. 255’ye göre iflas idaresince geri alınarak alacağını tamamen alamamış alacaklılara dağıtılır.

 

3.2.4. Konusu Para Olmayan Alacakların Para Alacağına Dönüşmesi, m. 198

Masaya para olarak yazılması gerekir. Alacaklı çevirme işini yapar.

İflas idaresi, çevirme işini doğru bulmazsa alacağın para ile değerini hesaplar ve bu miktar parayı alacak olarak sıra cetveline yazar, fazla miktarı reddeder.

Alacaklı, sıra cetveline itiraz davası açabilir.

 

İflastan önce tapu siciline şerh verilerek ayni hak kuvvetini kazanmış olan kişisel hakların iflastan sonra para alacağına çevrilemeyeceği söylenebilir.

 

Alacaklı, aynen ifa etmeyi tercih edebilir. Bu durumda alacaklı talep ederse iflas idaresi teminat vermek zorundadır.

 

3.2.5. İflasın Müflisin Taraf Olduğu Sözleşmelere Etkisi

Bazı sözleşmeler kanundan dolayı iflas ile son bulur. Ürün kirası, vekalet sözleşmesi adi şirket sözleşmesi vb.

Bu sözleşmeler dışında kalan sözleşmeler, taraflardan birinin iflas etmesi ile son bulmaz, diğer taraf sözleşmenin yerine getirilmesini isteyebilir. Bu konudaki talep hakkı, iflas alacağıdır.

İflas açıldığı anda iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, bir taraf diğer taraf lehine olan alacağın ifasından kendisine teminat verinceye kadar kaçınabilir. Teminat uygun süre içinde verilmezse sözleşmeyi feshedebilir. Kendi borcunu kısmen ödemiş olan taraf, ödemiş olduğu meblağı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iflas alacağı olarak masaya yazdırır.

 

Satış Sözleşmesi

Satıcı iflas ettiği anda mal teslim edilmemişse, alıcı iflas masasından malın bedelini iflas alacağı olarak isteyebilir. İflas idaresi, masa menfaatine ise sözleşmeye girerek satılan malı alıcıya teslim etmeyi tercih edebilir.

 

Alıcı satış bedelini ödememiş ise, müflisin semen alacağı masanın aktifine dahil olacak ve iflas idaresi vadesi gelince satış bedelini alıcıdan tahsil eder, m. 229

 

Ne mal teslim edilmiş, ne de alıcı semeni ödemiş ise, alıcı satılan malın aynen kendisine teslim edileceğine dair teminat verilinceye kadar satış bedelini iflas masasına ödemekten kaçınabilir. İflas masası, uygun süre içinde teminat vermezse sözleşmeden dönebilir. İflas idaresi sözleşmeye girerse, malı teslim etmek konusunda iflas idaresinin masa borcu olur.

TBK m. 98: hakkı tehlikeye düşen taraf, karşı edimin ifası güvence altına alınıncaya kadar kendi ediminin ifasından kaçınabilir.

 

Teminat verilmezse sözleşmeden de dönebilir. Dönmezse, satış bedelini masaya borçlanır ve satılan malın iflasın açıldığı andaki değerini iflas alacağı olarak masaya yazdırır.

 

Taşınmaz satışında uygulanmaz.

 

Alıcının iflas ettiği anda satılan mal alıcıya teslim edilmiş ve fakat satış bedeli ödenmemişse, satıcı satış bedeli alacağını masaya iflas alacağı olarak yazdırabilir.

Ödenmediği takdirde sözleşmede hakkını saklı tutmuş olsa dahi sözleşmeden dönme ve malı geri almak hakkını kullanamaz. Satıcı, satış bedeli alacağını iflas alacağı olarak masadan isteyebilir. Taşınmaz satışı için de geçerlidir.

 

Alıcı, satış bedelini ödemiş ancak malı teslim almış değilse satıcı sattığı malı aynen iflas masasına teslim etmelidir.

 

Mülkiyeti muhafaza kaydı ile satış sözleşmeleri, TMK m. 764.

 

Kira Sözleşmeleri:

 

Kiracı iflas etmişse ve kiralanan henüz kiracıya teslim edilmemişse, kiraya veren kendisine teminat verilinceye kadar kiralananı teslim etmekten kaçınır, BK m. 98

 

Teminat uygun süre içerisinde verilmezse kiraya veren sözleşmeyi feshedebilir.

 

Kiracının, kiralananın tesliminden sonra iflas etmesi halinde kiraya veren işleyecek kira bedelleri için güvence verilmesini isteyebilir, BK m. 332 Güvence için uygun süre verir. Bu süre içerisinde teminat verilmezse sözleşmeyi hemen feshedebilir.

 

Kiraya verenin iflas etmesi ve bu anda kiracıya henüz kiralananın teslim edilmemesi halinde kiracı iflas masasından kiralananın kendisine teslim edilmesini isteyemez.

 

Kiralanana teslim edilmiş ise, kira sözleşmesi kiralananın iflas idaresi tarafından satılmasına kadar devam eder. Kiracı, kira bedellerini bu süre zarfında masaya öder.

 

Hizmet Sözleşmesi

 

İflası halinde sorumlu olunmayacağına dair her türlü anlaşma hükümsüzdür.

 

İşveren iflası, fesih bakımından haklı sebep oluşturmaz.

 

İflas sebebiyle işçinin ücreti ödenemezse İK m. 24/e’ye göre fesh edebilir. Kıdem tazminatı alabilir.

 

İşverenin ödeme güçlüğü içine düşmesi halinde, BK m. 436 ve İİK m. 198 f. 1 uyarınca teminat isteyebilir. Verilmezse sözleşmeyi feshedebilir. Feshetmezse masa, işçiyi en yakın feshi ihbar süresinin bitimine kadar çalıştırmak ve ücretini ödemek durumundadır.

 

İflas durumu sebebiyle işler durmuşsa İK m. 24 f. Bu halde İİK m. 206 uyarınca ihbar ve kıdem tazminatını masaya yazdırabilir.

 

28 Haziran 2009 tarihli Ücret Garanti Fonu Yönetmeliği

 

Eser Sözleşmesi:

 

Müteahhidin veya iş sahibinin iflası ile eser sözleşmesi son bulmaz.

 

İş sahibi, iflastan önce semeni ödemişse eserin değerini para olarak müflis müteahhidin masasına yazdırır. İflas anında eser tamamlanmış olsa bile bu böyledir. Tek istisnası, malzeme iş sahibi tarafından verilmişse iş sahibinin eseri masadan aynen isteyebilmesidir.

 

Semeni ödememişse, BK 98’e göre sözleşmeyi feshedebilir.

 

Eser tamamlanmış ise ve malzeme de iş sahibi tarafından verilmişse iş sahibi semeni masaya ödeyip eserin kendisine aynen verilmesini isteyebilir. Bu halde, masanın semen alacağı için eser üzerinde hapis hakkı bulunur.

 

İş sahibinin iflasından önce müt. İşi tamamlayıp teslim etmişse alacağını iflas alacağı olarak iflas masasına yazdırabilir. Eseri teslim etmemişse TBK m. 98’e göre eser sözleşmesini feshedebilir.

 

Kefalet Sözleşmesi

 

Asıl borçlunun iflasına karar verilmiş veya borçlu konkordato istemişse alacaklı, alacağını kaydettirmek ve haklarının korunması için gerekeni yapmak zorundadır.

 

Alacaklının, borçlunun iflas ettiğini kefile bildirmesi gerekir, BK m. 594

 

Alacaklı bunları yerine getirmezse bundan dolayı kefilin uğradığı zarar miktarınca ona karşı haklarını kaybeder, BK m. 594

 

Borcu kısmen ödemiş olan kefil, alacağın tamamını asıl borçlunun iflas masasına yazdırabilir, m. 204

 

Adi kefalette, borçlunun kefalet sözleşmesinden sonra iflas etmiş olması, alacaklıya borçlunu doğrudan doğruya kefilden isteme yetkisi verir. Alacağın muaccel olması gerekmektedir. Müflisin müeccel borcunun iflasın açılması ile muaccel hale gelmiş olmasının, kefil ile kefalet alacağı güvenceye bağlanmış alacaklı arasındaki ilişkide etkisi bulunmaz, BK m. 601.

 

 

3.2.6. İflasta Takas, m. 200-201

 

Müflisten alacaklı olan kişi aynı zamanda müflise borçlu da olabilir. Borçların karşılıklı olarak sona ermesi için borçlarını ödemek yerine masaya alacak olarak yazdırabilirler. Bazı hallerde takas imkanı sınırlandırılmıştır.

 

BK m. 144’de belirtilen hallerde ancak alacaklıların rızasıyla mümkündür.

 

Takasa itiraz davası açılabilir, m. 201. Davacı iflas idaresi veya dava takip yetkisi bulunan alacaklı; davalı ise takası yapan borçludur.

 

Sınırlamalar dışında takas, takasın şartlarına tabidir, BK m. 139-145.

 

BK’ya göre her iki borç muaccel olması gerekirken, iflasta iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kıldığından, m. 195, iflas alacaklısı müeccel alacağını müflise olan borcu ile takas edebilir.

 

BK’ya göre takas edilecek iki özdeş edimler olması gerekir. İflasta, para olmayan alacaklar paraya çevrildiğinden diğer edimlerle takas edilebilmektedir.

 

 

3.2.7. İflasın Müflisin Kefil Olduğu Borçlara Etkisi, m. 202

Müflisin kefil olduğu borçlar, vadeleri gelmese bile alacak olarak masaya kaydedilir. Kefalet nedeniyle ödediği para oranında iflas masası asıl borçlu ve müteselsil borçluların alacaklıları yerine geçer ve parayı bu kişilerden tahsile çalışır.  

 

Alacaklı, alacağını vadesi gelmemiş olsa bile kefilin masasına yazdırabilir ve kefilin masasından kendisine ödeme yapılır.

 

3.2.8. Müşterek Borçluların Aynı Zamanda İflas Etmesi, m. 203

Alacaklı, alacağının tamamını müşterek borçlu müflislerden her birinin iflas masasından talep edebilir.

 

Çeşitli masalardan ayrılan paylar toplamı, alacak toplamından fazla ise bu fazlalık para, hissesinden daha fazla ödemede bulunan iflas masalarına intikal eder.

 

Alacağın toplamını geçmiyorsa masaların birbirlerine rücu hakkı yoktur.

 

3.2.9. Müflisle Birlikte Borçlu Olanlardan Birinin Borcu Kısmen Ödemiş Olması, m. 204

 

Alacaklı, ödeyen borçlunun müflise rücu hakkı bulunup bulunmadığına bakılmaksızın alacağın tamamı müflisin masasına yazdırabilir.

 

Ödeyen müşterek borçlu da alacaklının alacağının tamamını iflas masasına yazdırabilir.

 

Dağıtımda öncelikle alacaklının kalan alacağı ödenir, müşterek borçluya ise rücu olduğu miktara düşen hisse verilir.

 

3.2.10. Adi ve Rehinli Alacaklılar Arasında Sıra, m. 206-207

 

Öncelikle rehinli alacaklar. Öncelik sırası, TMK hükümlerine göre belirlenir.

Eşya ve taşınmazın aynından doğan vergi alacakları

Rehinli malın muhafaza ve satış giderleri

Gemi alacaklısının hakları

TMK m. 865 ve 867’den doğan alacaklar

Artan paradan adi alacaklar ödenir ama öncelikle iflas masrafları ve masa borçları ödenir.

Geriye kalan para m. 206’ya göre dağıtılır.

 

Kanunda 4 sıra halinde sayılmıştır, m. 206 Üst sıradakiler ödenmeden alt sıradakilerin ödenmesi mümkün değildir. Aynı sırada yer alanlar arasında ise garameten paylaştırma esası uygulanır.

 

1.Sıra: işçilerin iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki 1 yıl içinde doğmuş ihbar ve kıdem tazminatları da dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları, her türlü nafaka alacakları,

2.Sıra: velayet ve vesayet nedeniyle malları borçlunun idaresine bırakılan kimselerin bu ilişkileri nedeniyle doğmuş olan tüm alacakları

3. Sıra: özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklar

Kat Mülkiyeti Kanunu m. 22

AvK m. 166

Türkiye İş Kurumu alacakları

Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun, Tahsilat Genel Tebliği Seri:A, Sıra No: 1

4. Sıra: İmtiyazsız Alacaklar

Artan para garameten paylaştırılır.

 

 

Yorumlar