İİK m. 71 – İcra mahkemesİnİn kararİle takİbİn talİk veya İptalİ

 

İİK m. 71 – İcra mahkemesinin kararile takibin talik veya iptali

 

MADDE 71- Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.

Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33 a maddesi hükmü kıyasen uygulanır.

 

Açıklamalar

·     Takibin kesinleşmesinden sonra ödenmiş, mehil verilmiş veya zamanaşımına uğramış borç için alacaklı haksız bir şekilde takibe devam edilir. Bunun önlenmesi için takibi iptal ettirebilme ya da erteleme imkanı tanınmıştır.

·       İptal ve talik için 3 hal öngörülmüştür: İtfa, ihmal ve zamanaşımı

 

·       İtfa için 3 şartın bulunması gereklidir:

ü  Borcun ve fer’ilerinin itfa edilmiş olması gereklidir. İtfadan maksat, sadece ödeme olmayıp borcu sona erdiren tüm hukuki sebeplerdir.

ü  Borcun takibin kesinleşmesinden sonra ödenmiş olması gereklidir. Kesinleşmeden önceki ödeme için ödeme emrine itiraz edilmiş olması gereklidir. Ödeme emrine itiraz süresinin bitiminden önceki itfa ise, itirazın iptali davasında veya itirazın icra mahkemesinde kaldırılmasında ileri sürülebilir.

ü  Takibin iptali ancak elinde belli belgeler var ise isteyebilir. Alacaklı makbuz altındaki imzayı inkar ederse, imza incelemesi yapılmaz. Alacaklı isterse, icra mahkemesinin yapılması mümkkündür. Maddede belirtilen belgeler dışında elinde belge bulunan borçlu, sadece genel mahkemelerde menfi tespit davası açabilir.

 

·       Takibin iptali kararına karşı istinaf yoluna başvurulabilir.

 

·       Takibin iptali hakkındaki karar, kesin hüküm teşkil etmez. Alacaklı, borçluya karşı alacak davası açabilir, bu talebi reddedilen borçlu da menfi tespit veya istirdat davası açabilir.

 

·       İmhal için 3 şartın bulunması gereklidir:

ü  Alacaklı için borçluya süre verilmiş olmalıdır.

ü  Süre, takibin kesinleşmesinden sonra verilmiş olmalıdır.

ü  Süre verildiği, alacaklı tarafından verilen imzası noterlikçe onaylı bir belge veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir senetle ispat edilmiş olmalıdır.

 

·    Takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımına uğramış olması halinde borçlu her zaman takibin geri bırakılmasını talep edebilir.  Takibin kesinleşmesinden sonra süreye tabi değildir. Kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazı ödeme emrine itiraz süresi içinde ileri sürülmelidir.

 

·       Zamanaşımını kesen alacaklının açtığı davadır, borçlunun açtığı dava zamanaşımını kesmez. Uygulamada borçlunun açtığı davada davalı cevap vererek alacaklı olduğunu ileri sürerse, bu durumda da zamanaşımı kesileceği düşünülmektedir.

 

·       Zamanaşımı süresinden sonra alacaklı takibe devam etmek isterse takip kesinleşmiş olduğundan borçlu, icranın geri bırakılması yoluna başvurmalıdır.

 

·       Takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı iddialarında m. 33/a uygulanır.

 

·       İcranın geri bırakılması kararında takip iptal edilmez. Alacaklı, icra mahkemesinde kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde zamanaşımının dolmadığına dair dava açabilir. Aksi halde karar kesin hüküm teşkil eder.

 

·  İcra mahkemesinin zamanaşımı dolmadığına dair kararına karşı istinaf yoluna başvurulabilir.

 

·    Takibin ertelenmesi kararında takibin ne kadar süre için ertelendiğinin belirtilmesi gerekir. Bu süre içerisinde icra takip işlemleri durur, haciz ve satış isteme süreleri işlemeye devam eder.

 

 

 

Yorumlar